Examples of using "تشكّل" in a sentence and their turkish translations:
bir zincir oluşturuyorsunuz-
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
ve bildiğimiz, olduğumuz ve oluştuğumuz her şey yaratıldı.
Eflak'ın piyadesinin ön cephede olmasını önerdi.
Nazi Gizli Servisi ile birlikte kurulan gizli NATO ordusunu biliyorum.
Macarlar solda, Eflaklar solda