Examples of using "بالشّهادة" in a sentence and their turkish translations:
- Sami kelimeişehadet getirdi.
- Sami şehadet getirdi.
Sami Arapça şehadet etti.
- Sami kelimeişehadet getirdi.
- Sami şehadet getirdi.
Sami camide kelimeişehadet getirdi.
- Sami geçen hafta kelimeişehadet getirdi.
- Sami geçen hafta Müslüman oldu.
Sami Müslüman olmaya hazır değildi.
- Sami odasında kendi kendine kelimeişehadet getirdi.
- Sami odasında tek başınayken kelimeişehadet getirdi.
- Sami ve Leya beraber kelimeişehadet getirdi.
- Sami ve Leya birlikte Müslüman oldu.
- Sami odasında kendi kendine kelimeişehadet getirdi.
- Sami odasında tek başınayken kelimeişehadet getirdi.
Sami Leyla'nın kelimeişehadet getirdiğini duyunca ağladı.
- Sami Kahire'de kelimeişehadet getirdi.
- Sami Kahire'de İslam'a geçti.