Examples of using "انفجر" in a sentence and their turkish translations:
- O çileden çıktı.
- O küplere bindi.
- O, öfkeye kapıldı.
çok fazla bir furya patlamıştı
tunguka'da ne patladı?
Bir asteroid, Rusya'daki Çelyabinsk üzerinde patladı.
dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti
zor kazandıkları kazançlarını takip etmek için göndermeyeceği söylendiğinde öfkeyle patladı:
Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.
İşte o anda zihnimde bir şimşek çaktı ve şöyle düşündüm: