Translation of "المعيشة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "المعيشة" in a sentence and their turkish translations:

سيوفر الوقود والطاقة والإمدادات ومساحة المعيشة لثلاثة رواد فضاء أثناء

Aya gidip gelirken üç astronot için yakıt, güç, kaynak ve yaşam alanı sağlayacaktı

توجد غرفة المعيشة في الطابق الأرضي من منزلي الجديد بينما غرفة النوم في الطابق الأول.

Yeni evimde oturma odası zemin katta ve yatak odası birinci katta.

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.