Translation of "يسبب" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يسبب" in a sentence and their turkish translations:

تتويبا يسبب الإدمان.

- Tatoeba bağımlılık yapar.
- Tatoeba bağımlılık yapıcıdır.

يمكن أن يسبب نتائج التمويل

düzenleyici odaktaki bu farklılığın

- هل يسبب لك المشاكل؟ - الكثير.

-İş ağır mı? -Çok ağır.

هذا سوف يسبب جولات لتحسين المناخ،

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

أن نوعًا من الفيروسات يسبب أمراض.

COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.

توم يسبب لي الكثير من المتاعب.

Tom bana çok sorun çıkarıyor.

‫و هذا يسبب انبعاثات‬ ‫من إزالة الغابات.‬

Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor

على الرغم أنّ تبييض الجلد قد يسبب السرطان.

bunu yaptıklarını duymak beni şaşırtmıyor.

إنه مرض مدمّر يسبب كمًا هائلًا من الخسائر العاطفية.

Duyguları harap eden, yıkıcı bir hastalık.

لذا فإن السؤال هو ، ما الذي يسبب هذا الارتفاع؟

Öyleyse asıl soru, bu artışa ne sebep oluyor?

‫عليك أن تتيقن من خلو المكان ‬ ‫من أي شيء قد يسبب لك المتاعب.‬ ‫انظر إلى هذا.‬

Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.