Examples of using "برامج" in a sentence and their turkish translations:
ve antivirüs şirketleri.
bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.
Babasıyla birlikte onu birkaç tedavi ve iyileşme programına koyduk
Bütün ülkedeki madde kulanım tedavi programları
çeşitlilik ve katılım programları daha da güçlenir.
haber sunucuları prompter ile program yaparlar
Stalker programlarını kötü olarak işaretlemeye başlamaları için
hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?
Bir şovun bütün sezonlarını bir gecede izliyoruz.
ve kaynakları adına yılda 400 milyar dolar harcıyor.
Bana, üç yüksek lisans programımdan ikisinde torpil yaptılar.
üstelik bir tek bu programda değil. Hiçbir program almıyor. Alamaz da