Translation of "الفضل" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الفضل" in a sentence and their turkish translations:

كانوا سيأخذون الفضل ، كانوا يطلقون النار من الباب.

Kredi çekmeye gidiyordu, adeta kapıdan kovuyorlardı.

وتُذكِّرني بأن هذه العملية كان لها الفضل في إكسابي فن خوض المخاطر.

Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.

إذا أردت الحصول على دراجة جديدة، من الفضل لك أن تبدأ بتوفير النقود.

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.