Examples of using "النقود" in a sentence and their turkish translations:
Tom parayı sever.
Nerede para değiştirebilirim?
O, kutusuna birkaç bozuk para koydu.
Çantanı çaldım çünkü param kalmamıştı.
Hiç paran yok mu?
Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar.
Küçük çocuk babası tarafından kendisine verilen parayı kaybetti.
Hayatımın bu noktasında paraya ihtiyacım yok. Hem de hiç.
Kapitalizmin övüncü bu. Çalışmak ve başkalarının parasıyla para kazanmak.
Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.