Examples of using "الجدران" in a sentence and their turkish translations:
duvarın nemlendiğini görseniz
Sonra da dışarıdaki duvarları boyayacağız.”
Duvarları beyaza boyadı.
koridorda her yer dışkı olmuştu.
Duvarlar çok kalındı,
O duvarları boyarken
“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?
Zaman duvar inşa etme zamanı değil,
Ama o yaz duvarları boyadık.
zaman duvarları boyama zamanı.
iyi eğitimli garnizona gitmesini emretti.
6 gün boyunca süren mancınık atışlarından sonra duvarlar yıkılmıştı ve
kullanarak azaltma.Sıradan ampullerin kompakt
Bu kaya duvarlar yolumuzu kapatıyor. Bu yüzden biraz dolaşacağız.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.