Translation of "الترياق" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "الترياق" in a sentence and their turkish translations:

‫ما مدى سوء توزيع الترياق،‬ ‫كيف أن الترياق ليس مكتمل الفعالية.‬

panzehirlerin dağıtımının kötü olması ve panzehir etkisinin tutarsız olmasının

‫علينا الآن أن نجد الترياق.‬

Şimdi panzehri bulmamız gerek.

‫وإعادة ملء البعض من هذا الترياق.‬

zehri yeniden elde etmeye çalışacağız.

‫ونعيد ملء‬ ‫بعضاً من هذا الترياق.‬

ve böylece... ...bir miktar panzehir elde edebiliriz.

‫ونعيد ملء‬ ‫بعض من هذا الترياق.‬

ve böylece... ...bir miktar panzehir elde edebiliriz.

‫أُخذ أخيراً إلى المستشفى‬ ‫وأُعطي الترياق الصحيح،‬

En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,

‫بما أن الترياق تحطم، ‬ ‫لدينا الآن مهمة جديدة.‬

Panzehir yok olduğuna göre, artık yeni bir görevimiz var.

‫ما الخيار الذي يمنحنا أفضل فرصة ‬ ‫لاستعاضة الترياق؟‬

Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?

‫لكن إذا كان ذلك هو السّم،‬ ‫فهو أيضًا الترياق.‬

Ama bu zehirse aynı zamanda panzehir.

‫على الأقل نجحنا في جمع بعض السم المطلوب‬ ‫لصنع الترياق للمستشفى.‬

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

‫كلما سارعنا بالعثور على هذه الكائنات،‬ ‫سارعنا باستعاضة هذا الترياق المنقذ للحياة‬

Bu yaratıkları ne kadar çabuk bulursak hayat kurtarıcı panzehri o kadar çabuk şekilde yerine koyabiliriz.

‫لذا سنحتاج للتوجه نحو الشرق ‬ ‫والتحرك بسرعة للوصول إلى الترياق،‬ ‫واستخراجه بسلام.‬

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

‫لاسترداد عبوات من الترياق المنقذ للأرواح‬ ‫الذي كان جارياً نقلها إلى مستشفى قريب.‬

götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.

‫نحتاج لاستعاضة هذا الترياق.‬ ‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

‫كنت شريكاً رائعاً في هذه الرحلة،‬ ‫وساعدتنا قراراتك على البقاء آمنين‬ ‫ وفي العثور على الترياق.‬

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.

‫لقد قمت بعمل رائع ‬ ‫بأنك أوصلتنا إلى هذا الحد،‬ ‫ولكنني الآن من يحتاج إلى الترياق.‬

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.