Translation of "الارتفاع" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الارتفاع" in a sentence and their turkish translations:

الارتفاع 146.7 متر

yüksekliği 146.7 metre

وضغط الدم على الارتفاع،

ve ardından tansiyonun yükselmesini tetikler,

مجموع 4 أسطح يساوي مربع الارتفاع

4 yüzeyin toplamı yüksekliğin karesine eşit

‫حسناً، لنلق نظرة شاملة ‬ ‫على الأرض من هذا الارتفاع.‬

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

تكاليف الخدمات المالية آخذة في الارتفاع في كل بلد.

Finansal hizmetlerin maliyetleri her ülkede yükseliyor.

لذا فإن السؤال هو ، ما الذي يسبب هذا الارتفاع؟

Öyleyse asıl soru, bu artışa ne sebep oluyor?

يكون الارتفاع اكبر من ذلك. لكنهم دائماً ما اصطدموا بمشكلةٍ

Yüksekliğin bundan daha büyük olduğunu düşünün . Ama her zaman karmaşık bir

يبدو ان احلام البشر دائماً ما ارتبطت بالطيران او الارتفاع الى

Görünüşe göre insan rüyaları her zaman uçmak veya yükselmekle ilişkilendirilmiştir

فكيف سيكون الحال اذا ما وصل الارتفاع الى ستةٍ وستين متراً

yükseklik altmış altı metreye ulaşırsa durum nasıl olur

كانت الدمامل في الطريق قبل أن يبدأ هذا الخط في الارتفاع ،

Bu çizgi yükselmeye başlamadan gamzeler yoldaydı.

‫الذي يمكنه الارتفاع والانحسار‬ ‫بمقدار 16 مترًا.‬ ‫بانحسار المد، يُخلّف بركًا صخرية.‬

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

‫المشكلة الوحيدة أنه يمكن لهذا أن يكون خطراً‬ ‫أن تحاول تسلق شجرة بهذا الارتفاع!‬

Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.

‫حسناً، لنلق نظرة شاملة ‬ ‫على الأرض من هذا الارتفاع.‬ ‫ينبغي أن يكون ذلك الحطام هناك.‬

Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.