Examples of using "الابتسامة" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklarımız tekrar gülümsüyordu,
Tom'un yüzünden tebessüm eksik olmaz.
Meryem'in yüzünden tebessüm eksik olmaz.
ama film başlayınca o gülüşü her şeyi değiştiriveriyordu
evet. Birçoğunuzun yüzünde o gülümseme şu an var