Translation of "اثنين" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "اثنين" in a sentence and their turkish translations:

رقم اثنين:

İkinci olarak;

يعلم الجميع أن اثنين زائد اثنين تساوي أربعة.

İki kere ikinin dört yaptığını herkes bilir.

حقًا بسبب أمرين اثنين.

iki şeyden ötürü:

اثنين مليون ومئتين وخمسين ألف رسالة.

iki milyon iki yüz elli bin sms.

سأشارك اليوم اثنين من أنجح مشاريعنا

Bugün, şimdiye kadar yapabildiklerimizi göstermek için

لقد طلبت اثنين شاي وثلاثة قهوة.

İki çay ve üç kahve sipariş ettim.

الآن، دعوني أسألكم فقط عن تفصيلين اثنين:

Şimdi, size sadece iki detay soracağım:

إذا فعلت ذلك، فأنت جاهز للتوصية رقم اثنين:

Bunu yaparsanız ikinci öneri için hazırsınız:

وقد يُصاب من واحد إلى اثنين بالمائة منهم

Hastaların %1-2'sinin yaralarında ise

كان الكثيرون حريصين على رؤيته ينزل ربطًا أو اثنين ،

Pek çoğu,

سيجد اثنين فقط من الطلاب الآخرين في هذه المدرسة بأكملها.

bütün okulda sadece iki öğrenci daha onunla birlikte.

وقد تركت لنا هذه الخيارات اثنين من الآثار الجانبية الخطيرة.

Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı.

بقيمةٍ اجمالية بلغت اثنين فاصل سبعة مليار دولار. ليبقى الامل

4 Ocak 2000'de kendisiyle yeni bir anlaşma imzaladı . Ve bu

يهدد امن وسلامة اثنين وخمسين دولةً ويودي بحياة ملايين البشر.

elli iki ülkenin güvenliğini tehdit ve milyonlarca insanı öldürür.

انا اقف بين شوق اثنين واجعلهم يتكلمون فمن اكون ؟ . "الهاتف "

"Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum." "Telefon."

‫وساعدتني في العثور على اثنين ‬ ‫من الكائنات التي كنا نبحث عنها.‬

ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

تضم اثنين من اقوى السياسيين في ليبيا هم رئيس برلمان الشرق

geldi.Doğu Parlamento Başkanı Agila Saleh ve Ulusal Mutabakat Hükümeti İçişleri Bakanı,

بنحو ثلاثة فاصل سبعة وستين في المئة والمانيا بنحو اثنين فاصل

Rusya, yüzde üç virgül altmış yedi ile Japonya, yüzde iki virgül

وفي مونتيبيلو ، واجهت قوة نمساوية فاقها عددًا اثنين إلى واحد. تمكن لانز

ve Montebello'da onu ikiye bir aşan Avusturyalı bir güçle karşılaştı. Lannes

ادنى الجزر في العالم على ارتفاع اربعة متر فاصل اثنين عن مستوى

, deniz seviyesinden ikisini ayıran dört metre yükseklikte dünyanın en alçak adası

واجه رجال دافوت البالغ عددهم 26000 رجلاً احتمالات أكثر من اثنين إلى واحد.

Davout'un 26.000 adamı ikiye birden fazla olasılıkla karşı karşıya kaldı.

تأسست هذه الشركة من قبل اثنين من طلاب الدكتوراه ، وهي الآن عملاق عالمي.

Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.

‫قمت ببعض الاختيارات الذكية‬ ‫وساعدتني في العثور على اثنين ‬ ‫من الكائنات التي كنا نبحث عنها.‬

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

ان كان عدد التكاثر للإنفلونزا 1.3، هذا يعني ان كل شخص بإمكانه نشر العدوى لشخص او اثنين

Gribin R-sıfır'ı 1.3 ise, bu demektir ki her kişi 1 - 2 kişiyi hasta edebilir.