Examples of using "إصدار" in a sentence and their turkish translations:
Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.
Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri
Ve sığınma duruşması gününe sağ salim ulaşabilseler bile
Askeri mahkeme hapis cezasını reddetti, bu yüzden davası Akranlar Odası'na gitti.
Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.
Sami o gürültüyü yapmayı kesti.