Translation of "حصل" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "حصل" in a sentence and their turkish translations:

حصل حادث.

Bir kaza oldu.

- ما الذي حصل؟
- ماذا حدث؟
- ماذا حصل ؟

Ne oldu?

لماذا حصل ذلك؟

"Neden bu oldu?"

وهذا ما حصل.

Öğrendiler de.

اذا ماذا حصل

peki ne oldu

اذا ماذا حصل؟

Ne oldu da peki durum değişti

ماذا حصل لكلبك؟

Köpeğine ne oldu?

متى حصل الحادث؟

Kaza ne zaman oldu?

حصل حادث للتو.

Az önce bir kaza oldu.

ماذا حصل بالمال؟

Paraya ne oldu?

إلى التحول الذي حصل.

bir değişimin olduğunu fark etmiş olabilir.

ما الذي حصل لهذا،

ve bununla ne olduğuna bakarsan

حصل على تصفيق حار.

Onu alkış yağmuruna tuttular.

حصل عليها في إسبانيا.

İspanya'da kazanılan tek kişi .

وبعد ذلك، ماذا حصل؟

Ve ondan sonra ne oldu?

حصل أغرب من ذلك.

Eh, tuhaf şeyler meydana geldi.

لا أتذكر ما حصل.

Ne olduğu ile ilgili anım yok.

الأمر عينه حصل لتوم.

Tam aynı şey Tom'a oldu.

هل حصل شيء ما؟

- Bir şey mi oldu?
- Bir şey oldu mu?

ماذا حصل الأسبوع الماضي؟

Geçen hafta ne oldu?

ما الذي حصل له؟

Ona ne oldu?

وهذا الذي حصل مع جين.

ve Jane'de olan şey de buydu.

أحزروا ماذا حصل؟ لقد نجحت.

ve tahmin edin ne oldu, geçtim.

هل تعرف ما الذي حصل؟

Ne olduğunu biliyor musun?

لماذا تلومني على ما حصل؟

Olanlar için niçin beni suçluyorsun?

حصل ما قال أنه سيحصل.

- Olacağını söylediği şey oldu.
- Ne söylediyse oldu.

- ما الذي يحدث؟
- ماذا حصل؟

Neler oluyor?

أُقسم بأنّ لا شيء حصل.

Yemin ederim, hiçbir şey olmadı.

- أصبحت الكرة معه.
- حصل على الكرة.

O, topu aldı.

حصل توم على هذه التذاكر بالمجان.

O, bu biletleri parasız aldı.

- و ماذا لو حصل ذلك؟
- إذَنْ؟

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

استحق توم العقاب الذي حصل عليه.

Tom aldığı cezayı hak etti.

لننسى أنّ شيئا كهذا قد حصل.

Bütün bu şeyin olduğunu unutalım.

واحزروا ماذا حصل؟ لقد نحجت مرة أخرى.

Tahmin edin ne oldu, yine geçtim.

والأمر الغريب الذي حصل في تلك الرحلة

Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,

‫لكن كل ما حصل عليه هو التجاهل.‬

Fakat pek yüz bulamıyor.

- ما الذي حدث هنا؟
- ماذا حصل هنا؟

Burada ne oldu?

- ماذا حدث بالأمس؟
- ما الذي حصل البارحة؟

Dün gece ne oldu?

إن حصل هذا لأي سبب، فماذا ستفعل؟

Eğer bir nedenden dolayı onun olması gerekiyorsa, ne yaparsın?

توم حصل على هذه الدراجة من ماري.

Tom o bisikleti Mary'den aldı.

الأمر عينه حصل لصديق لي بعد أسبوع!

Bir hafta sonra aynı şey arkadaşıma oldu.

حصل توم على هذه التذاكر دون مقابل.

Tom bu biletleri bedava aldı.

توم هو الوحيد الذي يعرف ما حصل.

Ne olduğunu gerçekten bilen tek kişi Tom'dur.

إنهما يتبادلان الطول -لا شيء مدهش حصل بعد-

Uzunlukları değişiyor - henüz şaşırtıcı bir şey olmadı -

ماذا لو أن هناك شيء سيىء حصل لسارة؟

Ya eğer Sarah'ya kötü bir şey oluyorsa?

‫حصل على اسمه من عرض عدواني يجلب الأنظار.‬

İsmini göz alıcı bir saldırganlık gösterisinden alıyor.

حصل البرنامج على 58 دولارًا غريبًا من البعض

program bazılarından 58 küsür dolar para çekmiş

- ما الذي حصل لأختك؟
- ما حال أختك الآن؟

Kız kardeşine ne oldu.

- هل حصل شيء ما؟
- هل حدث أي شيء؟

- Bir şey mi oldu?
- Bir şey oldu mu?

لِنُفَكّر بأسوأ ما يمكن أن يكون قد حصل.

Olabilecek en kötü şeyi düşünelim.

كما حصل هذا للكثير من العائلات عبر الولايات المتحدة.

ABD'de daha pek çok kişinin başına geliyor.

فإذا حصل شيء ما لنوع واحد من هذه المحاصيل،

bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

حصل 553 Gölcük على حصته من 557 زلزال اسطنبول

553 Gölcük 557 İstanbul depreminden nasibini aldı

خلال فترة حكم نابليون ، حصل على أوقاف تزيد قيمتها

Napolyon'un hükümdarlığı süresince, İmparator'dan her yıl bir milyon frangı aşan

كما أهدر وقت 80 بالمئة في التفكير بما حصل،

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

- كان هناك حادث سيارة بالأمس.
- حصل حادث سير البارحة.

Dün bir araba kazası vardı.

وإذا حصل وأن نجوا لفترة إصدار قرار حصولهم على لجوء،

Ve sığınma duruşması gününe sağ salim ulaşabilseler bile

هؤلاء الأطفال يريدون أن يحصلوا على ما حصل عليه الآخرون:

Onlar çocuklarımın sahip olduklarını istiyorlar:

- لم أعد أذكر ما حدث.
- لم أعد أتذكر ما حصل.

Artık ne olduğunu hatırlamıyorum.

- كان ذلك منذ عدة سنين.
- حصل ذلك منذ سنوات عدة.

- O yıllar önceydi.
- O seneler önceydi.

بعد عدة أيام تم نقض الحكم لكن الضرر قد حصل

Karar birkaç gün sonra geri alındı, ama zarar verilmişti bir kere

حصل كمال سونال على جائزة أفضل ممثل في مهرجان أنطاليا السينمائي

Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı

سيناريو مشابه لما حصل معنا بفيروس كورونا. لكني ارى ان ما

Corona virüsü ile başımıza gelenlere benzer bir senaryo

بعد فترة ، حصل دافنشي أيضًا على القدرة على تدوين الملاحظات وإعداد المسودات.

Bir süre sonra not çıkartma ve taslak hazırlama yeteneğini de elde etti Da Vinci

بفضل هذه الدبلوماسية الذكية، حصل السلطان على منطقة عازلة قوية ضد المجر

Bu zekice diplomatik hamle sayesinde Sultan, Macarlara karşı güçlü bir destek kurmuş

ولكن هل حصل جهاز الكمبيوتر الخاص بك على فيروس على هاتفك لسبب آخر؟

ama başka bir sebepten kaynaklı telefonuna bilgisayarına virüs mü girdi?

يمكننا أن نعرِف ما قد حصل في الماضي، ولكن لا يمكننا تغييره. ويمكننا أن نغير المستقبل، لكن لا يمكننا أن نعرف ما سيحصل فيه.

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.