Translation of "القراءة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "القراءة" in a sentence and their turkish translations:

وتعليم الأطفال القراءة؟

çocuklara okumayı öğretmek?

إنها تحب القراءة.

O okumayı sever.

توقف عن القراءة.

Okumaktan vazgeç.

توم يحب القراءة

Tom okumayı sever.

جدي يحب القراءة.

Dedem okumayı sever.

استطيع القراءة بدون النظارات.

Ben gözlüksüz okuyabilirim.

يمكنه القراءة بشكل جيد.

O, oldukça iyi okuyabilir.

ترك توم القراءة ونام.

Tom okumayı bıraktı ve yattı.

لا يجيدون القراءة أو الكتابة.

başarılı olamaz.

إنها تدرّس القراءة و الكتابة.

O, okuma ve yazma öğretir.

هؤلاء الطلبة حقا ليس بإمكانهم القراءة.

Şu öğrenciler gerçekten okuyamaz.

على الوالدين تشجيع أبناءهم على القراءة.

Anne ve babaların, çocuklarını kitap okumaya teşvik etmeleri gerekir.

بعدما رأيت هذه الرسالة المرتبطة بعادة القراءة.

Ben okuma alışkanlığı ile ilgili bu vizyonu gördükten sonra

كان هنالك أناس لم يتعلّموا القراءة قط.

hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.

بعدها كنت أدرس القراءة السريعة، وفن الخطابة،

Sonra hızlı okuma, hitabet, ders çalışıyorum

هل تعتقد أن هذا الكتاب يستحق القراءة؟

Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?

ومع ذلك، علّمت هذه المرأة نفسها القراءة والكتابة،

Yine de bu kadın kendi kendine okumayı ve yazmayı öğrenmiş

لا يجيدون المستوى الأدنى من مهارتي القراءة والحساب.

okuma ve matematikte minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.

استطاع فقط 15% من الأوروبيين القراءة أو الكتابة.

Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.

القراءة للطفل يومياً تبدو أمر مهم جداً، ايضاً.

çocuklara her gün okuma yapmak oldukça önemli görünüyor.

وبعد شهرين تقريبًا، تضاعفت سرعتي في القراءة ثلاثة أضعاف،

Yaklaşık iki ayın sonunda okuma hızım üç katına çıktı

تعب توم من القراءة و أراد الخروج و اللعب.

Tom okumaktan bıktı ve dışarı çıkmak ve oynamak istedi.

أحيانا أُكثر من القراءة لحدّ نسيان أمر الطعام والنوم.

Bazen o kadar çok şey okurum ki yemek ve uykuyu unuturum.

لا تخف من التعليم. لا تقلق ، لن تكون القراءة سيئة!

eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!

لكن معدل معرفة القراءة والكتابة لدى النساء في تلك السنوات

Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı

- لا تتكلم في غرفة المطالعة.
- لا تتكلم في غرفة القراءة.

Okuma odasında konuşma.

- يصعب علي قراءة هذا الكتاب.
- بالنسبة لي، هذا الكتاب صعب القراءة.

Bu kitap benim okumam için zor.

أعتقد أنه يعتمد على ذاكرة العائلة ، والأشخاص الذين لا يعرفون القراءة والكتابة غالبًا ما يكون لديهم

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman