Translation of "Yaptırmak" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yaptırmak" in a sentence and their spanish translations:

Saçımı yaptırmak zorundayım.

Tengo que arreglar mi cabello.

Bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

Me gustaría hacer una reserva.

Bunu şimdi yaptırmak zorundayız.

Tenemos que hacerlo ahora.

Bir otel rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

- Me gustaría hacer una reservación de hotel.
- Quisiera hacer una reserva en el hotel.

İşi yaptırmak için çok çalıştı.

Ella trabajó duro para terminar la tarea.

Dövme yaptırmak aptalca bir fikir.

Hacerse un tatuaje es una idea tonta.

HIV testi yaptırmak ister misiniz?

¿Quiere hacerse la prueba del SIDA?

O da belge yaptırmak için geldi.

y él vino a hacerse los documentos.

Bu akşam için rezervasyon yaptırmak istiyorum.

Querría hacer una reserva para esta noche.

Bunu yaptırmak için bir saatin var.

Dispones de una hora para terminar esto.

Köpeğe banyo yaptırmak için kimin sırası?

¿A quién le toca bañar al perro?

Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

Quisiera reservar una habitación individual.

Önümüzdeki pazartesi günü için rezervasyon yaptırmak istiyorum.

Quisiera hacer una reserva para el próximo lunes.

Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum.

Me gustaría tomarme un test para cáncer de mamas.

İstediğini yaptırmak için onu baştan çıkaracağına inanıyor.

Él espera persuadirla para que haga lo que él quiere.

Tom bir kolera aşısı yaptırmak zorunda kaldı.

A Tom le tuvieron que dar una inyección para el cólera.

Onu yaptırmak için çok iyi bir yol biliyorum.

Yo conozco una manera muy buena de hacerlo.

Bir şeyi doğru yaptırmak istiyorsan onu kendin yapmalısın.

Si quieres que algo se haga bien, tienes que hacerlo tú mismo.

Yarın golf oynamak için bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

- Me gustaría hacer una reservación para jugar golf mañana.
- Quisiera hacer una reserva para jugar al golf mañana.

Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.

- Tom tuvo definitivamente suficiente tiempo para realizar el trabajo.
- Tom sí que tuvo suficiente tiempo para terminar su tarea.

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.

Mañana nos vamos a la escuela para inscribirnos a las clases que queremos tomar.