Translation of "Yıllık" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Yıllık" in a sentence and their spanish translations:

Hem bir yıllık hem de beş yıllık takiplerde,

En los seguimientos de uno y cinco años,

çok yıllık bitkiler yetiştirdiler.

previniendo así la erosión y protegiendo las futuras cosechas.

Göbeklitepe ise 12.000 yıllık

Göbeklitepe tiene 12,000 años.

Onlar iki yıllık evliler.

Ellos están casados hace dos años.

Toplantı yıllık olarak yapılacaktır.

La reunión será sostenida anualmente.

Babamın yıllık gelirini bilmiyorum.

No conozco los ingresos anuales de mi padre.

O tablo kaç yıllık?

¿Cuántos años tiene esa pintura?

Bu kilise kaç yıllık?

¿Cuántos años tiene esta iglesia?

O kilise kaç yıllık?

¿Cuántos años tiene esa iglesia?

Sendikalar iki yıllık bir yasağın

de modo que no hay posibilidad de rastrear

Son 200 yıllık dünya tarihi

Entonces, los últimos 200 años de la historia mundial

Ve... 13 yıllık tecridi tamamladık.

Y terminamos... los 13 años de incomunicación total.

Ama bu yapı 12.000 yıllık!

¡Pero esta estructura tiene 12,000 años!

Yani bölgenin kutsallığı 12.000 yıllık

es decir, la santidad de la región tiene 12,000 años.

Köklü çok yıllık bitkiler yerleştirerek,

introduciendo plantas perennes,

Toplantı her sene yıllık gerçekleştiriliyor.

Esa asamblea se celebra cada año.

7 yıllık evlilikten sonra ayrıldılar.

Se separaron tras 7 años de matrimonio.

Daha çok bir yıllık balayı gibiydi.

Mejor dicho, un año de miel

Arasındaki binlerce yıllık bir ara verme.

y la invención de la verdadera escritura alrededor del año 3000 a.C.

30 yıllık kapitalist bir kariyerden sonra

generando decenas de miles de millones de dólares en valor de mercado,

Babam 45 yıllık tutucu bir papaz,

Durante 45 años, mi padre fue pastor fundamentalista.

Yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz.

ayudaríamos a reducir nuestras emisiones anuales.

Sonraki 4 yıllık kemoterapi, klinik deney

Durante los siguientes cuatro años de quimioterapia, un ensayo clínico

Taşın 4 milyon yıllık olduğunu öğrendik

aprendimos que la piedra tiene 4 millones de años

, 25 yıllık hizmete sahip bir tuğgeneraldi .

que había estudiado y reflexionado mucho sobre los problemas de la organización y el mando militares.

Tarafından sunulan 'Nil: 5000 Yıllık Tarih'

locutora y autora británica Bettany Hughes.

Firmamızın yıllık satışları bin milyon yen'tir.

Nuestra compañía alcanza ventas anuales de mil millones de yenes.

Onun yıllık geliri 100.000$'dan fazladır.

Su ingreso anual supera los 100.000 dólares.

- Okulumuz seksen yaşında.
- Okulumuz 80 yıllık.

Nuestra escuela tiene 80 años.

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.

- Ellos se quieren separar después de 40 años de matrimonio.
- Se quieren divorciar después de cuarenta años de matrimonio.

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

porque es la forma más grandiosa de querer la vida, que he podido encontrar

Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.

Las fuertes lluvias anuales en esta región dejan todo húmedo.

54 yıllık yaşamında 82 filmde yer aldı

Incluido en 82 películas en sus 54 años de vida.

Milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

Como resultado de los exámenes realizados en rocas de millones de años.

Üç yıllık savaşın ardından barış geri döndü.

Ha vuelto la paz después de tres años de guerra.

Onun yıllık geliri 100,000 dolardan daha fazladır.

Su ingreso anual supera los 100.000 dólares.

Üç yıllık yokluğun ardından aniden ortaya çıktı.

Apareció de repente tras tres años de ausencia.

- Ne kadar süredir evlisin?
- Kaç yıllık evlisiniz?

¿Cuántos años lleva casado?

Bu televizyonun iki yıllık bir garantisi var.

Este televisor tiene dos años de garantía.

Söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

según los informes, su esposa de 39 años preguntó a los médicos:

30 yıllık sabit oranlı bir ev kredisi olan

cayó en la ruina por sobreexponerse a un instrumento financiero tóxico

50 yıllık ırkçı yasayı mümkün kılan bir inkâr.

mientras las personas se convencen de que no están haciendo nada malo.

Yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

Como resultado de las pruebas, se entendió que tenía 12,000 años.

Bir yıllık uygulamadan sonra zar zor piyano çalabiliyor.

Tras un año de práctica, ella apenas sabe tocar el piano.

Bu ürünün yıllık satışı ortalama 80 milyon dolardır.

Este producto tiene ventas anuales de alrededor de 80 millones de dólares.

Hakim onu beş yıllık bir hapis cezasına çarptırdı.

- El juez le sentenció a cinco años de cárcel.
- El juez le condenó a cinco años de prisión.

Son 20-30 yıllık deneysel araştırmayı özetlemeyi amaçlıyordu.

sobre lo que satisface a las personas y las hace felices en sus vidas.

O, hırsızlık için üç yıllık hapis cezasını çekiyor.

Está cumpliendo una sentencia de tres años por robo.

Doldurmaya çalıştığımız en az 6.000 yıllık bir ara var;

Hay al menos 6000 años de diferencia que intentamos completar,

Yaklaşık 23 milyar dolar daha fazla yıllık fon alıyor.

a pesar de que atienden aproximadamente el mismo número de alumnos.

27 yıllık vahşi bir sivil savaş sonrası toparlanan bir ülke.

un país que empezaba a recuperarse tras 27 años de guerra civil.

5 yıllık geliştirme ve testten sonra bile, hala kusurlarla doluydu.

Incluso después de 5 años de desarrollo y pruebas, todavía estaba plagado de defectos.

Altı yıllık bir terapide görebileceğimiz sonuçları altı saat içinde elde etmiştik.

En seis horas, presenciamos lo que solemos ver en seis años de terapia.

Ama bunda sorun yoktu çünkü bu alanda onlarca yıllık deneyimim vardı -

pero estaba bien, porque yo tenía décadas de experiencia en el área.

Sonunda 1180'de, Saladin ve Baldwin aynı fikirde iki yıllık bir ateşkes.

Finalmente, en 1180, Saladino y Balduino acuerdan una tregua de dos años.

İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.

Eso es solo 12 dólares por el acceso de un año a una increíble variedad de documentales.

Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

Al final del todo, después de diez años de búsqueda, mi amigo se casó con una chica de la región de Slantsy.

Sekiz yıllık Bush döneminden sonra Obama'nın seçilmesi birçok kişi için bir nefes taze havaydı.

Después de ocho años con Bush, la elección de Obama fue, para muchos, un soplo de aire fresco.

Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.

Algunos países usan números ordinales para contar milenios, mientras que otros los cuentan usando números cardinales.

Sınırlı bir süre için, yıllık abonelikten% 40 indirim almak için EpicHistory kodunu kullanarak Smart TV'nize kaydolabilirsiniz

Por tiempo limitado, puede registrarse en su Smart TV usando el código EpicHistory para obtener un

üç yıllık bir süre için her iki tarafın da kabul ettiği yeni koşullar ile . Jozo olduğun

nuevas condiciones pactadas por ambas partes, por un período de tres años. Cuenta de trabajo