Translation of "Bitkiler" in Spanish

- Bitkiler büyür.
- Bitkiler büyüyor.

Las plantas crecen.

Bitkiler büyür.

Las plantas crecen.

Bitkiler susuzluktan öldü.

Las plantas murieron por falta de agua.

Bitkiler susuz ölürler.

Las plantas mueren sin agua.

çok yıllık bitkiler yetiştirdiler.

previniendo así la erosión y protegiendo las futuras cosechas.

Tıbbi amaçlarla kullandığımız bitkiler.

las plantas que usamos para propósitos médicos.

Böcekleri uzaklaştıran bitkiler var.

Hay plantas que ahuyentan los insectos.

Su bitkiler için vazgeçilmezdir.

El agua es indispensable para las plantas.

Bitkiler ağrı hissedebilir mi?

¿Pueden las plantas sentir dolor?

Bitkiler Güneş'e doğru büyür.

Las plantas crecen hacia el Sol.

Bu bitkiler tamamen zehirli.

Todas estas plantas son venenosas.

Köklü çok yıllık bitkiler yerleştirerek,

introduciendo plantas perennes,

Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.

Las plantas crecen rápidamente después de la lluvia.

Bazı bitkiler hızla soğuktan etkilenir.

A algunas plantas les afecta enseguida el frío.

Bitkiler güneş ışığına doğru yönelir.

Las plantas crecen hacia la luz.

Sence bitkiler acı hisseder mi?

- ¿Crees que las plantas sienten dolor?
- ¿Piensa que las plantas sienten el dolor?

çünkü yeşil bitkiler genelde kaynak demektir.

la vegetación suele significar fuentes de recursos.

Bitkiler iyi bir yağmurdan sonra canlanacak.

Las plantas revivirán tras una buena lluvia.

Bu bahçede farklı türlerde bitkiler var.

En este jardín hay distintos tipos de planta.

Akciğerler hayvanlar için neyse yapraklar bitkiler için odur.

Las hojas son para las plantas lo que los pulmones son para los animales.

Bu bitkiler çok küçük. Ben onların büyüyeceklerini sanmıyorum.

Estas plantas son demasiado pequeñas. No creo que vayan a crecer.

Biz bir botanik bahçesinde çok tuhaf bitkiler bulduk.

Encontramos muchas plantas extrañas en un jardín botánico.

- Tüm bu bitkiler zehirlidir.
- Bu bitkilerin tümü zehirlidir.

Todas estas plantas son venenosas.

Ben tatile gittim ve benim bitkiler hâlâ hayatta.

Me fui de vacaciones, y mis plantas siguen vivas.