Translation of "Tuzak" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Tuzak" in a sentence and their spanish translations:

Bir tuzak.

Una trampa.

Bir tuzak kurmalıyız.

Deberíamos preparar una trampa.

Bu bir tuzak.

Esto es una trampa.

Bir tuzak olabilir.

Podría ser una trampa.

Bu bir tuzak!

¡Es una trampa!

O bir tuzak.

Es una trampa.

- Bu bir tuzak değil.
- Bu bir tuzak değildir.

No es una trampa.

Sonra tuzak soruyu sordu:

Luego hizo la pregunta capciosa:

Bu kusursuz bir tuzak.

Eso es una trampa perfecta.

Tom bir tuzak kurdu.

Tom me puso una trampa.

O bir tuzak olabilir.

Podría ser una trampa.

Belki o bir tuzak.

Tal vez es una trampa.

O bir tuzak olabilirdi.

Podría ser una trampa.

O bir tuzak mı?

¿Acaso es una trampa?

Bu bir tuzak değil.

Esto no es una trampa.

Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.

Bien, es de esas trampas para animales pequeños.

Tuzak kurmak için şartlar mükemmel.

Las condiciones para la emboscada son perfectas.

Bir tuzak kullanarak, tilkiyi yakaladılar.

Atraparon al zorro con una trampa.

Bu bir tuzak gibi geliyor.

- Esto parece una trampa.
- Esto suena a una trampa.

Bu bir tuzak gibi kokuyor.

Huele a una trampa.

Dikkat et! Bu bir tuzak!

¡Cuidado! ¡Es una trampa!

Bu bir tuzak gibi görünüyor.

Esto parece una trampa.

Aslında burada bize tuzak kuruluyor işte

En realidad, aquí hay una trampa.

Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.

Él puso una trampa para atrapar al animal.

Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.

Lembeh alberga al mejor cazador y creador de emboscadas.

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

Pusimos una trampa para capturar a un zorro.

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

Podría cortar algo de carne podrida para hacer una trampa

Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.

Bien, es de esas trampas para animales pequeños.

Ne diyorsunuz? Çürümüş etle düzgün bir tuzak mı kuralım

¿Qué opinan? ¿Hacemos una trampa con carne podrida

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

En cambio, siente su mundo mediante una red de cuerdas de trampa.

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

¿Qué haremos? ¿Cazar con luz ultravioleta? ¿O hacer una trampa?

Masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.

que esperaban a los buceadores en el fondo del mar, para sorprenderlos.

Hannibal'ın yeni bir tuzak kurup kurmadığını bilmenin bir yolu yoktu ve Romalıların...

No tenía forma de saber si Aníbal o no estaba preparando otra trampa y es cuestionable