Translation of "Kurdu" in Portuguese

Bir sahil kurdu.

Um lobo da região costeira.

Reklam departmanı da kurdu.

Ele também fundou o departamento de publicidade.

Tom yerde bağdaş kurdu.

Tom sentou-se no chão de pernas cruzadas.

Tom bir tuzak kurdu.

Tom armou uma armadilha.

Tom bana tuzak kurdu.

Tom me despertou.

O grubu Dick kurdu.

O Dick criou aquele grupo.

Tom bir kitap kurdu.

Tom é um rato de biblioteca.

Bill Gates, Microsoft'u kurdu.

Bill Gates fundou a Microsoft.

O yoklar içerisinde Apple'ı kurdu

Ele fundou a Apple na ausência

Arkasından Google sanal bankasını kurdu.

Ele então fundou o banco virtual do Google.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

Instalamos várias câmeras de segurança.

Tom bir güvenlik kamerası kurdu.

- Tom instalou uma câmera de segurança.
- Tom instalou uma câmera de vigilância.

Arkadaşım gerçek bir kitap kurdu.

O meu amigo é um verdadeiro devorador de livros.

Bu kurdu uzun süre uzak tutamayız.

Não vamos aguentar este lobo por muito tempo!

Bu yüzden küçük bir fabrika kurdu

Assim, ele fundou uma pequena fábrica

Son tazmanya kurdu 1936'da öldü.

O último lobo-da-tasmânia morreu em 1936.

Tom Mary ile göz teması kurdu.

Tom fez contato visual com Maria.

Kendisi kitap kurdu denilen türde birisi.

Ela é o que nós chamamos de um rato de biblioteca.

Kısa sürede iyi bir iş kurdu.

Ele se estabeleceu muito bem no comércio em pouco tempo.

Tom Mary için bir websitesi kurdu.

Tom criou um site para Maria.

Bu kurdu çok uzun süre uzak tutamayız.

Não vamos aguentar este lobo por muito tempo!

Hükümet, sorunu araştırmak için bir komite kurdu.

O governo criou uma comissão para analisar o problema.

Tom projeyi yok etmek için bir kumpas kurdu.

Tom planejou destruir o projeto.

1998 yılında kurucularının bile bugünü hayal etmediği bir şirket kurdu.

Em 1998, ele fundou uma empresa que nem seus fundadores sonhavam hoje.

- Tom, Mary ile temasa geçti.
- Tom, Mary ile bağlantı kurdu.

Tom contatou Mary.

- Tom arka bahçesine bir tavuk kümesi kurdu.
- Tom arka bahçesine bir tavuk kümesi yaptırdı.

- Tom construiu um galinheiro em seu quintal.
- Tom construiu um galinheiro no seu quintal.
- Tom construiu um galinheiro no quintal dele.