Translation of "Sinemaya" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Sinemaya" in a sentence and their spanish translations:

Sinemaya gideceğim.

Voy a ir al cine.

Sinemaya gidelim.

Vamos al cine.

- Bir sinemaya gidelim.
- Sinemaya gitsek ya.

Vamos a ver una película.

- Hadi sinemaya gidelim.
- Sinemaya gitsek ya.

Vamos al cine.

Biz sinemaya gidiyoruz.

- Vamos al cine.
- Vamos a ir al cine.

Dün sinemaya gittiler.

- Ayer fueron al cine.
- Anoche se fueron al cine.

Yarın sinemaya gitmeyeceğim.

- Mañana no voy al cine.
- Mañana no iré al cine.

Dün sinemaya gittim.

Ayer, fui al cine.

Ben sinemaya gidemem.

No puedo ir al cine.

Sinemaya gidecek misin?

¿Vas a ir al cine?

Sinemaya gitmek istiyorum.

Quiero ir a ver una película.

Sinemaya gidelim mi?

¿Iremos al cine?

Sinemaya gitmeyi seviyorum.

Me gusta ir al cine.

Dün sinemaya gittik.

Ayer fuimos al cine.

Ben sinemaya gidiyorum.

Voy al cine.

- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
- İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

- ¿Por qué la gente va al cine?
- ¿Por qué las personas van al cine?

Tek başına sinemaya gider.

La gente va al cine sola.

Sinemaya gitmek ister misin?

- ¿Te gustaría ir al cine?
- ¿Quieres ir a ver una película?

Ben sinemaya gitmeyi severim.

Me gusta ir al cine.

Ben sinemaya gitmek istiyorum.

- Tengo ganas de ir al cine.
- Quisiera ir al cine.
- Me gustaría ir al cine.

Beni sinemaya götürür müsün?

¿Puedes llevarme al cine?

Dün gece sinemaya gittik.

Nosotros fuimos al cine anoche.

Dün gece sinemaya gittiler.

Anoche se fueron al cine.

Sık sık sinemaya giderim.

A menudo voy al cine.

Pazar günleri sinemaya giderdi.

Solía ir al cine los domingos.

Niçin benimle sinemaya gelmiyorsun?

¿Por qué no vienes conmigo al cine?

Bugün sinemaya gitmek istiyorum.

Quiero ir al cine hoy.

Cumartesi akşamları sinemaya giderdik.

Los sábados por la tarde solíamos ir al cine.

Zamanım olsa sinemaya giderim.

Si tuviera tiempo iría al cine.

Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

Fui al cine con mi hermano.

Neden insanlar sinemaya gidiyor?

- ¿Por qué la gente va al cine?
- ¿Por qué las personas van al cine?

İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

- ¿Por qué la gente va al cine?
- ¿Por qué las personas van al cine?

Şimdi sinemaya gidebilir misin?

¿Puedes ir ahorita al cine?

Sinemaya gitmeye ne dersin?

¿Qué te parece si vamos al cine?

Sinemaya gitmek ister misiniz?

- ¿Quieres ir al cine?
- ¿Queréis ir al cine?

Her hafta sinemaya giderim.

- Voy al cine todas las semanas.
- Voy todas las semanas al cine.

Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.

Mis amigos se fueron al cine sin mí.

Benimle sinemaya gider misin?

¿Quiere usted ir al cine conmigo?

Sıkıldıysan, sinemaya gitmeni öneriyorum.

Si estás aburrido, sugiero que vayas al cine.

Beni sinemaya götürebilir misin?

¿Puedes llevarme al cine?

Tom sinemaya gitmek istiyor.

Tom quiere ir al cine.

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

Voy a ir al cine.

İnsanlar neden sinemaya gider?

¿Por qué va la gente al cine?

Canım sinemaya gitmek istiyor.

Tengo ganas de ir al cine.

- Ben haftada bir kez sinemaya giderim.
- Haftada bir kez sinemaya giderim.

Voy al cine una vez a la semana.

"Paulie, sinemaya gitmek ister misin?"

"Paulie, ¿te gustaría ir al cine?

İstediğim kadar sık sinemaya gitmem.

No voy al cine tan frecuentemente como me gustaría.

Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.

- Vamos al cine. Ven con nosotros.
- Vamos al cine. Venid con nosotros.

Tom her hafta sinemaya gitti.

Tom iba al cine cada semana.

Annem sinemaya gitmeme izin veriyor.

Mi mamá me dio permiso para ir al cine.

Pazar günü genellikle sinemaya giderdim.

Generalmente yo iba al cine los domingos.

Arada bir birlikte sinemaya giderler.

Ellos van juntos a veces a ver una película.

Bu gece sinemaya gidiyor musun?

¿Esta noche vas al cine?

O, geçenlerde bir sinemaya gitti.

El otro día ella fue al cine.

Beni bir sinemaya götürür müsün?

¿Me invitas al cine?

Bu gece sinemaya gidebilir miyim?

¿Puedo ir al cine esta noche?

Biz bu gece sinemaya gidiyoruz.

Esta noche vamos al cine.

Ben arkadaşlarımla sinemaya gitmekten hoşlanırım.

Me gusta ir al cine con mis amigos.

Ayda bir kez sinemaya giderim.

Voy al cine una vez al mes.

Haftada bir kez sinemaya gider.

Ella va al cine una vez a la semana.

O, onunla birlikte sinemaya gitti.

- Ella ha ido con él al cine.
- Ella fue con él al cine.

- Kendine biraz çekidüzen ver de sinemaya gideceğiz.
- Toparlan biraz da sinemaya gidelim.

Arréglate un poco y vámonos al cine.

- O, nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.
- Nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.

Él raramente, si alguna vez, va al cine.

Sinemaya gidersen, kız kardeşini birlikte götür.

Si vas al cine, llévate a tu hermana.

Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.

Tom le preguntó a su padre si podía ir al cine.

O beni sinemaya götürmeye söz verdi.

- Él prometió llevarme al cine.
- Me prometió llevarme al cine.

Sık sık onunla birlikte sinemaya gider.

Él a menudo va al cine junto a ella.

Yarın gece sinemaya gitmek ister misin?

¿Te gustaría ir por una película mañana en la noche?

Neden benimle birlikte sinemaya gelmek istemiyorsun?

¿Por qué no quieres venir al cine conmigo?

Sinemaya gitmesi için onu davet ettim.

Le invité a ir al cine.

Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin.

¿Qué te parece ir al cine esta noche?

Babaları yalnız sinemaya gitmelerine izin vermedi.

Su padre no permitió que ella fuera sola al cine.

Beklenenin tersine sinemaya gitmemeye karar verdim.

Decidí no ir al cine nada.

İlk defa sinemaya gittiğinizde kaç yaşındaydınız?

¿Con cuántos años fuiste al cine por primera vez?

Bu akşam sinemaya gitmek ister misin?

¿Querés ir al cine esta noche?

O bizimle birlikte sinemaya gelmek istiyor.

Quiere ir con nosotros al cine.

Sinemaya gittim ama filmden çok hoşlanmadım.

Fui al cine pero la película no me gustó mucho.

Bir ayda ne sıklıkta sinemaya gidersin?

¿Cuántas veces al mes vas al cine?

Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?

¿Qué te parece ir al cine esta noche?