Translation of "Onur" in Spanish

Onur duyardım.

Sería un honor para mí.

Aslında, ben onur duydum.

En realidad, me sentí honrada.

Kendilerine onur ve saygıyla

incluso cuando el juez fallara en contra de ellos,

Tom'la çalışmaktan onur duyuyorum.

Es un honor trabajar con Tom.

Sizinle tanışmaktan onur duydum.

Es un honor para mí conocerlo.

Hırsızlarda hiç onur yoktur.

No hay honor entre ladrones.

Ve duygularını anlatabilmesinden onur duydum.

sobre su intento de suicidio y cómo se había estado sintiendo.

Meşguliyet bir onur nişanı olmuş

Estar ocupados es una medalla de honor,

Onur olmadan, zaferin içi boştur.

- Sin honor la victoria es por gusto.
- Sin honor la victoria es en vano.

Onur kazanılmamalı; o sadece kaybedilmemeli.

El honor no tiene que ser ganado; sólo se debe no perder.

Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.

- Es un honor trabajar con ellos.
- Es un honor trabajar con ellas.

Sizinle tanışabilmek büyük bir onur.

Es un gran honor poder conocerlo.

Bu ödüle layık olmaktan onur duyuyorum.

Me honra recibir este premio.

Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.

Debes elegir entre honra y muerte.

Bağırarak, "Sibirya'da korkaklar ölecek, cesurlar onur tarlasında ölecek!"

gritó: "¡Los cobardes morirán en Siberia, los valientes morirán en el campo del honor!"

Sen onur ve ölüm arasında seçim yapmak zorundasın.

- Tienes que elegir entre el honor y la muerte.
- Tenés que elegir entre el honor y la muerte.

- hatta kral ona kendi korumasında bir onur rütbesi bile verdi.

Berthier; el rey incluso le otorgó un rango honorífico en su propia guardia.

Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.

Durante la Edad Media, el honor era fundamental en la vida de un hombre libre y de un cristiano.

Büyük bir güç merkeziydi . Jomsvikingler efsanevi bir Viking paralı askerleri grubuydu ... bir onur koduyla

Los Jomsvikings eran un grupo legendario de mercenarios vikingos ... hombres escogidos, sujetos a