Translation of "Yararlı" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Yararlı" in a sentence and their spanish translations:

Bu yararlı olabilir.

Puede ser útil.

Bu çok yararlı.

- Esto ayuda mucho.
- Esto es de gran ayuda.

Bu yararlı bilgi.

Esa es una información útil.

Bu yararlı değil.

Eso no ayuda.

İnek yararlı bir hayvandır.

Una vaca es un animal útil.

Senin egzersiz yapman yararlı.

Es bueno para tí hacer ejercicio.

Umarım mülakat yararlı olur.

Espero que la entrevista sea provechosa.

Bunun yararlı olabileceğini düşündüm.

Pensé que podría ser útil.

- Yararlı değildim.
- Yardımsever değildim.

Yo no era útil.

Demir yararlı bir metaldir.

El hierro es un metal útil.

Öğrenciler yararlı ifadeler öğreniyorlar.

Los alumnos aprenden las frases útiles.

Tom yararlı olmak istiyor.

Tomás quiere ser útil.

At yararlı bir hayvan.

El caballo es un animal útil.

Bu site oldukça yararlı.

Este sitio es muy útil.

Tuz yararlı bir maddedir.

La sal es una sustancia útil.

Egzersiz sizin için yararlı.

- El ejercicio te sienta bien.
- El ejercicio te viene bien.

Ona biraz yararlı tavsiye verdim.

Le di algunos consejos útiles.

Onun tavsiyesi çok yararlı oldu.

Su consejo fue muy útil.

Olmak istediğinde oldukça yararlı olabilirsin.

Puedes ser de gran ayuda cuando quieres.

Size biraz yararlı bilgi verebilirim.

Puedo darte información útil.

Tom'un tavsiyesi çok yararlı idi.

El consejo de Tom fue de gran ayuda.

O, yararlı bir bilgi parçası değil.

Esa información no es muy útil.

Onun öğüdü size çok yararlı olacaktır.

- Su consejo te resultaría muy útil.
- Su consejo te resultaría muy útil a ti.
- Su consejo os resultaría muy útil.
- Su consejo os resultaría muy útil a vosotras.
- Su consejo os resultaría muy útil a vosotros.
- Su consejo le resultaría muy útil a usted.
- Su consejo les resultaría muy útil a ustedes.

- O yararlı.
- Bu faydalı.
- Bu kullanışlı.

Eso es de ayuda.

Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.

Todos los modelos son incorrectos, pero algunos son útiles.

Edison birçok yararlı şeyler icat etti.

Edison inventó muchas cosas útiles.

Buradaki ışık okuma için yararlı değil.

Aquí la luz no es buena para leer.

Bana ne kadar yararlı olacaklarını bilmek istedim.

al enfrentarme a una montaña tan grande que escalar.

Tüm topluluğa yararlı yeni bir uygulama geliştirdiler.

desarrollaron una aplicación para ayudar a toda la comunidad.

Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.

- Aunque odio de veras la gramática, es útil.
- Aunque odio de veras la gramática, resulta útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, es útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, resulta útil.

Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.

Para ciertas tareas, mi ordenador puede ser muy útil.

Bilgisayarım bir şey için yararlı olmak zorunda.

- Mi ordenador tiene que ser útil para algo.
- Mi ordenador tiene que servir para algo.

O, eski gazetelerin hâlâ yararlı olduğunu düşünüyor.

Él piensa que los diarios viejos todavía sean útiles.

En kısa yorumlar genellikle en yararlı olanlarıdır.

Los comentarios más cortos son con frecuencia los más útiles.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.

Toma este paraguas plegable contigo. Podría serte útil.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.

Puedo pensar en algunas situaciones en que un cuchillo puede resultar útil.

Hiçbir şey bir şey için yararlı değildir.

Nada es útil para nada.

Oradan buradan konuştu ama yararlı bir şey söylemedi.

Él habló de esto y aquello, pero no dijo nada útil.

Bu yararlı bir kitap, dahası pahalı da değil.

Éste es un libro útil y, lo que es más, no es caro.

Bu harita sizin için çok yararlı olacak gibi görünüyor.

Este mapa te parecerá muy útil.

Cebinde küçük bir el fenerine sahip olman yararlı olabilir.

Llevar una pequeña linterna en tu bolsillo puede llegar a ser útil.

- Demir çok yararlı bir metaldir.
- Demir çok faydalı bir metaldir.

El hierro es un metal muy útil.

Sonucu hemen gördüğün için bu işi seviyorum; bu çok yararlı.

Me gusta este trabajo porque podés ver los resultados inmediatamente. Es muy gratificante.

Yunanca ve Latince dilleri yararlı, bu yüzden onların öğrenimini yapıyorum.

El griego y el latín son idiomas útiles, por eso los estudio.

Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?

¿Comer un diente de ajo al día es beneficioso para la salud?

Bir gönüllü ödeme olmadan topluma yararlı işler yapan bir kişidir.

Un voluntario es un hombre que realiza labores útiles para la sociedad sin paga.

Bu kitabı ucuz olduğu için değil fakat yararlı olduğu için almanı istiyorum.

Quiero comprar este libro no porque sea barato sino porque es útil.

- Sadece faydalı olmak istedim.
- Sadece yararlı olmak istedim.
- Sadece yardımcı olmak istedim.

Solo quería ser útil.

- Bu kitap senin için yararlı olacak.
- Bu kitap senin işine çok yarayacak.

Este libro será de gran utilidad para ti.

Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.

El único conocimiento útil es el que nos enseña cómo buscar lo que es bueno e impedir lo que es malo.

- Tek yararlı cevaplar yeni soruları ortaya atandır.
- Faydalı cevaplar, sadece yeni sorular sorduran cevaplardır.

Las únicas respuestas útiles son las que plantean nuevas preguntas.

- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

Leer estos libros puede ser útil en la vida futura.