Translation of "Kutusu" in Spanish

Posta kutusu nerede?

¿Dónde está el buzón?

Bir kutusu ne kadar?

- ¿Cuánto vale una caja?
- ¿Cuánto cuesta un paquete?
- ¿Cuánto es una caja?
- ¿Cuánto vale un paquete?

Şu adamın bir kutusu var.

Ese hombre tiene una caja.

Adamın sadece bir kutusu var.

Ese hombre tiene una caja.

Tom'un posta kutusu kartpostallarla doludur.

El buzón de Tomás está lleno de postales.

Tom bir ton balığı kutusu açtı.

Tom abrió una lata de atún.

Yakınlarda bir posta kutusu var mı?

¿Hay un buzón de correos cerca de aquí?

- Kalem kutusu masanın üzerinde.
- Kalem kutusu masanın üstünde.
- Kalem çantası masanın üzerinde.
- Kalem çantası masanın üstünde.

El estuche está sobre la mesa.

Bu cadde boyunca bir yerde bir posta kutusu var.

Hay un buzón por esta calle.

Ben de eve gideceğim ve yeni bir çöp kutusu alacağım.

Y yo me voy a ir a casa, y a comprar un nuevo cubo de basura.

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.

Hay cuatro tachos de basura en la escuela: uno para papel, otro para plástico y otros dos para vidrio y metal.