Translation of "Konuşurlar" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Konuşurlar" in a sentence and their spanish translations:

Onlar İspanyolca konuşurlar.

Ellas hablan español.

Kolombiya'da İspanyolca konuşurlar.

En Colombia se habla español.

Herkesle konuşabilirler, konuşurlar da,

pueden y hablarán con cualquiera,

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

En México se habla español.

Yeni Zelanda'da İngilizce konuşurlar.

En Nueva Zelanda hablan inglés.

Marslılar İngilizce konuşurlar mı?

¿Los marcianos hablan inglés?

Onlar Avustralya'da İngilizce konuşurlar.

En Australia se habla inglés.

Sanırım Onlar Fransızca konuşurlar.

Yo supongo que ellos hablan francés.

Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşurlar.

Todos mis amigos hablan francés.

Avustralya'da, onlar İngilizce konuşurlar.

En Australia hablan inglés.

Kanada'da Fransızca konuşurlar mı?

¿En Canadá hablan francés?

Onlar Amerika'da İngilizce konuşurlar.

En los Estados Unidos se habla inglés.

Onlar Esperanto da konuşurlar.

Ellos también hablan esperanto.

Transilvanyalı Romenler çok yavaş konuşurlar.

Los rumanos de Transilvania hablan muy despacio.

Erkekler nadiren sorunları hakkında konuşurlar.

Los hombres rara vez hablan de sus problemas.

İngilizler trende nadiren yabancılarla konuşurlar.

Los ingleses rara vez le hablan a los extranjeros en el tren.

İnsanlar söyleyecek bir şeyi olmadan konuşurlar.

La gente habla sin tener nada que decir.

- Macaristan'da Macarca konuşurlar.
- Macaristan'da Macarca konuşuyorlar.

En Hungría se habla húngaro.

Tom ve Mary birbirleriyle Fransızca konuşurlar.

Tom y Mary se hablan en francés.

- Kolombiya'da İspanyolca konuşurlar.
- Kolombiya'da İspanyolca konuşuyorlar.

En Colombia se habla español.

Onlar Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşurlar.

En Canadá hablan inglés y francés.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok sakinler İspanyolca konuşurlar.

Muchos habitantes de los Estados Unidos hablan español.

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

Los sordomudos hablan usando la lengua de signos.

Tom ve Mary birbirleriyle genellikle Fransızca konuşurlar.

Tom y María normalmente hablan francés entre ellos.

Onlar her zaman aynı şeyler hakkında konuşurlar.

Siempre hablan de lo mismo.

- Kore'de hangi diller konuşuluyor?
- Kore'de hangi dilleri konuşurlar?

¿Qué idiomas hablan en Corea?

Sağır insanlar birbirleriyle genellikle işaret dili kullanarak konuşurlar.

Los sordos suelen hablarse entre ellos usando lenguaje de señas.

- Kore'de hangi dili konuşurlar?
- Kore'de hangi dil konuşulur?

¿Qué idioma hablan en Corea?

Tom ve Mary birbirleriyle her zaman Fransızca konuşurlar.

Tom y Mary siempre se hablan en francés.

- Mısır'da hangi dili konuşurlar?
- Mısır'da hangi dil konuşulur?

¿Qué lengua se habla en Egipto?

Tom ve Mary sık sık birbirleriyle Skype kullanarak konuşurlar.

Tom y Mary suelen hablarse usando el Skype.

- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.

Algunos amigos míos hablan bien inglés.

Tom ve Mary her zaman aynı eski şeyler hakkında konuşurlar. Bu bir tür sıkıcıdır.

Tom y mary siempre hablan de las mismas cosas. Se vuelve algo aburrido.

Akıllı insanlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için ; aptallar, bir şey söylemek zorunda oldukları için konuşurlar.

Los sabios hablan porque tienen algo que decir; los tontos, porque tienen que decir algo.

Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.

Los hombres sabios hablan de ideas, los intelectuales de los hechos, y las conversaciones de hombres comunes son acerca de lo que comen.

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.

Todos tienen los brazos, las piernas, y las cabezaz, ellos caminan y hablan, pero ahora hay ALGO que intenta hacerlos diferentes.