Translation of "Kazara" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kazara" in a sentence and their spanish translations:

Patlama kazara gerçekleşti.

La explosión se produjo por accidente.

Kazara hamile kaldım.

Quedé embarazada por accidente.

Sütü kazara döktüm.

Accidentalmente vertí la leche.

O, kazara oldu.

Sucedió por accidente.

- O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- Kazara çekiçle başparmağına vurdu.

Él accidentalmente se golpeó en el pulgar con el martillo.

Silah kazara ateş aldı.

El arma se disparó accidentalmente.

Kazara Jane ile karşılaştım.

Me encontré con Jane por accidente.

Tom Mary'yi kazara vurdu.

Tomás le disparó accidentalmente a María.

Soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü.

la investigación tuvo un giro de muerte accidental a homicidio.

Ken kazara yanlış otobüse bindi.

Ken cogió el autobús equivocado por error.

Tom kazara su şişesini devirdi.

Tom vertió sin querer la botella de agua.

Otobüs durağında onunla kazara karşılaştım.

Me la encontré de casualidad en la parada del autobús.

O, kazara istasyonda İngilizce öğretmeniyle karşılaştı.

Se encontró a su profesor de inglés en la estación por casualidad.

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.

Tom se cortó accidentalmente la mano cuando estaba pelando zanahorias.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.

Me encontré con mi profesor en el restaurante por casualidad ayer por la noche.

Pencereyi kasıtlı olarak mı kırdın yoksa kazara mı?

¿Rompiste la ventana adrede o por accidente?

- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.

Él tomó el bus equivocado por error.

Bütün bunlara, bu olguya aslında kazara ilgi duymaya başladım.

Esto me gustó, me interesé en esto, en realidad por accidente.

Tom kazara takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya yürüdü.

Tom entró por accidente a una pieza llena de gente con traje.

- Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.

Por error puso sal en su café.

Tom kazara Mary'nin en sevdiği heykelciğini rafa attı ve kırdı.

Tom tumbó la figurilla preferida de Mary del estante sin querer y la rompió.

- Ben kazara bir böcek yedim.
- Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

Me comí un insecto sin querer.

- Tom kazara bir miktar fare zehiri yuttu.
- Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Tom tomó raticida por accidente.