Translation of "Kıyafet" in Spanish

Bu kıyafet yansıtıcı

El traje es reflectivo

Kıyafet almayı severim.

Me gusta comprar ropa.

Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.

Ella llevaba un conjunto maravilloso.

Ne çirkin bir kıyafet!

¡Qué conjunto tan feo!

Genellikle nereden kıyafet satın alırsın?

¿Dónde sueles comprar la ropa?

Mary yeni bir kıyafet giyiyordu.

Mary llevaba puesto un nuevo conjunto.

Kıyafet için çok para harcar.

Él se gasta mucho dinero en ropa.

Bu kıyafet de ne böyle?

¿Qué pasa con el traje?

Ne sıklıkta yeni kıyafet alıyorsun?

¿Con qué frecuencia te compras ropa nueva?

Bu kıyafet hakkında ne düşünüyorsun?

¿Qué te parece este conjunto?

Ayakkabıların bu kıyafet ile uymuyor.

Tus zapatos no casan con ese conjunto.

Bu benim en sevdiğim kıyafet.

Este es mi traje favorito.

Çantama hangi tür kıyafet koyayım?

¿Qué tipo de ropa pongo en la maleta?

Onlar o mağazada ayakkabı ve kıyafet satarlar.

Ellos compran y venden calzado y ropa en aquella tienda.

- O elbiseler satın alır.
- Kıyafet satın alıyor.

Él compra ropa.

Kasları olmayan ama kas desenli beyaz kolsuz bir kıyafet

¿Vieron alguna vez un tipo con una camiseta blanca sin mangas,

Tebdil-i kıyafet hayatımda bir sürü farklı karakter gördüm,

Pero cuando me infiltré, encontré una plétora de personajes,

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

En términos de ropa, difiere ligeramente en el período otomano según las regiones.

O bize sadece kıyafet değil, ancak biraz da para verdi.

- No sólo nos dio ropa, sino también un poco de dinero.
- Nos dio no sólo ropa sinó también algo de dinero.

Bu kıyafet içinde sporcu gibi oldum da, ben hiç spor yapmıyorum ki.

Cuando me miras con este conjunto, ciertamente me veo como un atleta, pero la verdad es que no hago ningún deporte en absoluto.

Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.

- El rey, convencido, dijo a los sastres de preparar un traje, pero él tampoco veía esta tela.
- El rey, convencido, le indicó a los sastres que preparasen un traje, pero él tampoco pudo ver este material.