Translation of "Işimi" in Spanish

0.019 sec.

Examples of using "Işimi" in a sentence and their spanish translations:

İşimi değiştirdim.

Cambié de trabajo.

İşimi seviyorum.

Me encanta mi trabajo.

İşimi bıraktım.

Yo renuncié a mi trabajo.

İşimi yaptım.

Hice mi trabajo.

İşimi yapıyorum.

- Estoy haciendo mi deber.
- Estoy cumpliendo con mi deber.

İşimi sevmiyorum.

No me gusta mi trabajo.

İşimi kaybedeceğim.

Perderé mi trabajo.

İşimi yapmıyorum.

- Sólo estoy haciendo mi trabajo.
- Solo estoy haciendo mi laburo.

- İşimi yeni kaybettim.
- Yalnızca işimi kaybettim.

- Me acaban de despedir.
- Acabo de perder mi empleo.

Sonunda, işimi tamamladım.

Al fin terminé mi trabajo.

İşimi değiştirmeyi düşündüm.

Pensé en cambiar de trabajo.

Şimdiki işimi bırakacağım.

Voy a dejar mi actual trabajo.

İşimi geri istiyorum.

Quiero que me devuelvan mi empleo.

İşimi yapmak istiyorum.

Quiero hacer mi trabajo.

Yeni işimi seviyorum.

Me gusta mi nuevo trabajo.

İşimi bırakmak istiyorum.

Quiero dejar mi empleo.

İşimi iyi yaparım.

Yo hago bien mi trabajo.

Yalnızca işimi yapıyorum.

Sólo estoy haciendo mi trabajo.

İşimi çok seviyorum.

Me gusta mucho mi trabajo.

İşimi yapmak zorundayım.

Tengo que hacer mi trabajo.

Ben işimi biliyorum.

- Yo sé mi trabajo.
- Yo conozco mi trabajo.

Kendi işimi işletiyorum.

Llevo mi propio negocio.

Ben işimi yaptım.

Hice mi trabajo.

Lanet! İşimi kaybettim!

¡Chale! ¡Ya perdí mi chamba!

İşimi bırakmalı mıyım?

¿Debería dimitir?

İşimi neredeyse bitirdim.

Estoy casi listo con mi tarea.

İşimi gerçekten seviyorum.

De verdad que me encanta mi trabajo.

- İşimi yapmama izin ver.
- Bırak da işimi yapayım.

Me deje hacer mi trabajo.

İşimi kaybetmem senin hatandır.

Acabo de perder mi trabajo por tu culpa.

İşimi az önce bitirdim.

- Acabo de terminar mi trabajo.
- Recién acabo de terminar mi trabajo.

Yarına kadar işimi bitireceğim.

El trabajo estará terminado antes de mañana.

İşimi nasıl yapacağımı biliyorum.

Sé como hacer mi trabajo.

Pazartesi günü işimi kaybettim.

- El lunes perdí mi trabajo.
- El lunes perdí mi empleo.

Ben sadece işimi yapıyorum.

Estoy simplemente haciendo mi trabajo.

Sağlığım uğruna işimi bırakacağım.

Yo renunciaré a mi trabajo por el bien de mi salud.

Tüm işimi erken bitirdim.

He terminado temprano todo mi trabajo.

Ayın sonunda işimi bırakacağım.

Renunciaré a mi trabajo actual para el final del mes.

İşimi yapmama izin ver.

Déjame hacer mi trabajo.

Ben işimi iyi yaptım.

Hice bien mi trabajo.

Yardımın olmadan işimi yapabilirim.

Puedo hacer mi trabajo sin tu ayuda.

Ben işimi çoktan bitirdim.

Ya he terminado mi trabajo.

İşimi saat altıda bitirdim.

Terminé mi trabajo a las seis.

İşimi bitirdiğimde seni arayacağım.

Cuando termine el trabajo te llamo.

Ben zaten işimi bitirdim.

Ya he terminado mi trabajo.

Bunu aşmıştık, işimi kaybedeceğimi düşündüm

Lo charlamos. Mi postura era que podía perder el trabajo.

İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

No me preocupa perder el trabajo.

Lütfen işimi yaparken dikkatimi dağıtma.

No me distraigas de mi trabajo, por favor.

Eski işimi tekrar alabileceğimi umuyorum.

- Espero que pueda volver a tener mi antiguo trabajo.
- Espero que pueda tener de vuelta mi trabajo anterior.

O, geldiğinde neredeyse işimi bitirmiştim.

Casi había terminado mi trabajo cuando llegó.

İşimi bitirmek için gayret ettim.

Hice un esfuerzo para terminar mi trabajo.

Bir bilgisayar olmadan işimi yapamam.

No puedo hacer mi trabajo sin una computadora.

İşimi barış içinde yapmama izin verin.

Déjame trabajar en paz.

Ben yokken işimi Rie Kawada yapacak.

- Rie Kawada hará mi trabajo mientras esté fuera.
- Rie Kawada hará mi trabajo cuando yo no esté.

İşimi nasıl yapacağımı bana anlatır mısın?

¿Me estás diciendo cómo hacer mi trabajo?

Yerinde olsam, işimi bırakırım ve Londra'dan ayrılırım.

Si yo fuera tú, dejaría mi trabajo y me iría de Londres.

Tom'un işimi nasıl yöneteceğimi bana söylemesini istemiyorum.

No quiero a Tom diciéndome cómo manejar mis negocios.

Ucuz olduğu sürece, herhangi bir saat işimi görür.

Cualquier reloj valdrá en tanto que sea barato.

Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.

Yo no estoy en absoluto preocupado de perder mi trabajo.

İşimi kaybettim ve hiç param yok. Ne yapacağımı bilmiyorum.

Perdí mi trabajo y no tengo dinero. No sé qué más hacer.

Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

Dejé mi trabajo y me mudé para poder empezar de cero.

Benim hayalim ben emekli olduğumda işimi devralacak bir erkek evlada sahip olmaktır.

Es mi sueño tener un hijo que se haga carga de mi negocio cuando me retire.