Translation of "Gönderdi" in Spanish

0.050 sec.

Examples of using "Gönderdi" in a sentence and their spanish translations:

Başvurusunu ofise gönderdi.

Él envió su solicitud a la oficina.

O beni gönderdi.

Él me hizo ir.

Seni kim gönderdi?

¿Quién te envió?

Annesine çiçekler gönderdi.

Mandó flores a su madre.

Mektubu amcasına gönderdi.

Él dirigió la carta a su tío.

Bunu kim gönderdi?

¿Quién mandó esto?

Tom, Mary'yi gönderdi.

Tom despidió a Mary.

Çiçekleri kim gönderdi?

¿Quién mandó las flores?

Ve polislerini eğitime gönderdi.

y envió a los policias al entrenamiento.

Bana tekrar mesaj gönderdi.

me envió un mensaje de nuevo.

Öğretmen çocuğu eve gönderdi.

El maestro dejó al muchacho irse a su casa.

Bana bir mektup gönderdi.

Ella me envió una carta.

Mesajı bana telefonla gönderdi.

Él me dio el mensaje por teléfono.

Tanrı bir işaret gönderdi.

Dios envió una señal.

Bunu bize kim gönderdi?

¿Quién nos envió esto?

Tom, Mary'yi eve gönderdi.

- Tom mandó a casa a Mary.
- Tom mandó a Mary a casa.

Onlar beni oraya gönderdi.

Me hicieron ir allí.

Tom Mary'ye çiçekler gönderdi.

Tom le mandó flores a Mary.

Judy çocuklarını yatağa gönderdi.

Judy mandó a los niños al dormitorio.

Açmadan mektubu geri gönderdi.

Él devolvió la carta sin abrirla.

Ona bir mesaj gönderdi.

Él le envió un mensaje.

Ebeveynlerim beni oraya gönderdi.

Mis padres me obligaron a ir allí.

Ali topu Hasan'a gönderdi.

Alí le pasó la pelota a Hasán.

üstlenmesi için İspanya'ya geri gönderdi .

a España para hacerse cargo.

Onlar bavulumu yanlışlıkla Londra'ya gönderdi.

Enviaron mi maleta a Londres por error.

Amcasına hitaben bir mektup gönderdi.

Él envió una carta dirigida a su tío.

O eve bir mektup gönderdi.

Él envió una carta a casa.

Bay Jones Mary'yi dişçiye gönderdi.

El Sr. Jones hizo ir a Mary al dentista.

Tom Mary'ye bazı çiçekler gönderdi.

Tom le mandó unas flores a Mary.

Tom bana bir mesaj gönderdi.

Tom me mandó un mensaje.

Tom bana bir hediye gönderdi.

Tom me envió un regalo.

O, koliyi evvelsi gün gönderdi.

Él envió el paquete anteayer.

O Mary'ye bir kart gönderdi.

- Él le envió una tarjeta a Mary.
- Él le mandó una tarjeta a Mary.

O bu kitabı bana gönderdi.

Ella me envió este libro.

O, mektubu yazar yazmaz gönderdi.

Ya escrita la carta, la mandó.

Doktor canlı hastayı morga gönderdi.

El médico envió a la paciente viva a la morgue.

O sana bir kitap gönderdi.

- Te mandó un libro.
- Te envió un libro.

O ona bir mesaj gönderdi.

Le envió un mensaje.

Ona Boston'dan bir kartpostal gönderdi.

Le envió una postal desde Boston.

O ona bir kartpostal gönderdi.

Le envió una postal.

Tom Mary'ye bir mesaj gönderdi.

Tom le envió un mensaje a Mary.

O, mektubu havayolu ile gönderdi.

Ella envió la carta por correo aéreo.

Sonrasında iş arkadaşlarına bir email gönderdi.

Luego envió un correo electrónico interno a sus compañeros de trabajo.

Mecburen ne yaptı? Hazırladı CV'yi gönderdi.

¿Qué tenía que hacer él? Preparado envió el CV.

Dorothy ona güzel bir hediye gönderdi.

Dorothy le envió un lindo obsequio.

Bana sevgi dolu bir mektup gönderdi.

Me escribió una carta cariñosa.

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

La abuela nos mandó una caja de manzanas.

O, bana kısa bir not gönderdi.

Él me mandó un mensaje corto.

O, bana uzun bir mektup gönderdi.

Ella me envió una larga carta.

O, bana acil bir telgraf gönderdi.

Ella me envió un telegrama urgente.

O bana bir arkadaşlık isteği gönderdi.

Ella me ha enviado una solicitud de amistad.

Bir arkadaşım bana bu resimleri gönderdi.

Un amigo me envió estas fotos.

O, müdüre kızgın bir müşteri gönderdi.

Él le envió un cliente enfadado al gerente.

O, ona uzun bir mektup gönderdi.

Le envió una larga carta.

Tom, Mary'yi şoförü ile havaalanına gönderdi.

Tom hizo que su chófer llevara a Mary en coche al aeropuerto.

Tom Mary'ye bir Noel kartı gönderdi.

Tom le mandó a Mary una tarjeta de Navidad.

Tom, Mary'ye bir Noel kartı gönderdi.

Tom le mandó a Mary una tarjeta de Navidad.

Eski bir tanıdık bana mektup gönderdi.

Un viejo conocido me ha mandado una carta.

Tom Mary'ye bir doğum günü kartı gönderdi.

Tom le mandó una tarjeta de cumpleaños a Mary.

Teyzem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.

Mi tía me ha mandado un regalo de cumpleaños.

O bana bir doğum günü kartı gönderdi.

Él me envió una tarjeta de cumpleaños.

Kendi gitme yerine yerine erkek kardeşini gönderdi.

En vez de ir él mismo, envió a su hermano en su lugar.

Annem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.

Mi madre me ha enviado un regalo de cumpleaños.

Şirket konuyu görüşmek için birkaç temsilci gönderdi.

La compañía ha enviado varios agentes para tratar el asunto.

Tom Mary'ye, üç sayfalık bir mektup gönderdi.

Tom le envió una carta de tres páginas a Mary.

George bana bir doğum günü kartı gönderdi.

George me envió una tarjeta de cumpleaños.

1977 yılında NASA bir uzay aracını keşfe gönderdi

En 1977, la NASA envió una nave espacial para explorar

Rapor onaylandığında Davout'a bir mesaj gönderdi: "Mareşal'e kendisinin,

Cuando se confirmó el informe, envió un mensaje a Davout: "Dígale al mariscal que él,

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

Lo envió para darle a Thormod su deseo de poder unirse a Olav.

Babası onu disipline edebilmek için askeri akademiye gönderdi

su padre lo envió a la academia militar para disciplinarlo

Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.

Las Naciones Unidas mandaron tropas para intervenir en el conflicto.

Gizli bir hayran ona her sabah çiçek gönderdi.

Un admirador secreto le mandaba flores cada mañana.

Erkek kardeşim geçen hafta bana bir mektup gönderdi.

Mi hermano me envió una carta la semana pasada.

Tom, John ve Alice'i Mary ile eve gönderdi.

Tom hizo que Mary llevara a John y Alice a su casa.

Bir İspanyol ordusunu bozguna uğratarak düşmanı iki yöne kaçmaya gönderdi.

ejército español en la Batalla de Tudela, enviando al enemigo a huir en dos direcciones.

, Napolyon onu şehrin savunmasını organize etmesi için kuzeye gönderdi. Napolyon'un

por cosacos rusos, Napoleón lo envió al norte para organizar la defensa de la ciudad.

Arkadaşım bana her şey yolunda mı diye bir mektup gönderdi.

Mi amigo me ha mandado una carta en la que me pregunta si me va bien.

O, o kadar meşguldu ki kendisi gitmek yerine oğlunu gönderdi.

Él estaba tan ocupado que envió a su hijo en vez de ir él mismo.

1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.

En 1957, la Unión Soviética envió al espacio a una perra llamada Laika.

Suudlar da rejim karşıtı gösterilerin bastırılması için Bahreyn'e askeri birlikler gönderdi.

Arabia Saudita, a su vez, envió tropas para ayudar sofoca los disturbios.

Tom Mary'nin yeni arabasının bir resmini çekti ve onu John'a gönderdi.

Tom sacó una foto del coche nuevo de Mary y se la envió a John.

Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.

Porque Dios no ha enviado a su Hijo al mundo para juzgar al mundo, sino para que el mundo se salve por él.

Dilde düşmanı suçlaması için defalarca emir gönderdi ve o akşam iki Mareşal neredeyse patlayacaktı.

rayaba en una acusación de cobardía, y esa noche los dos mariscales casi llegan a las manos.

- O bana bir hediye gönderdi.
- O bana bir hediye yolladı.
- Bana bir hediye göndermiş.

Me mandó un regalo.

Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.

Él espera hasta que la mayoría de la caballería romana está comprometida totalmente y luego envía a sus numidianos en una maniobra de flanqueo.