Translation of "Gömlek" in Spanish

Büyük gömlek kahverengidir.

La camisa grande es marrón.

Gömlek ne kadar?

¿Cuánto cuesta la camisa?

Hangi gömlek pembe?

- ¿Qué camisa es rosada?
- ¿Cuál es la camisa rosa?

Bu gömlek ütülenmeli.

- Hace falta planchar esta camisa.
- Esta camisa necesita ser planchada.

- Yarın bir gömlek alacağım.
- Yarın bir gömlek satın alacağım.

Mañana voy a comprar una camisa.

Ne güzel bir gömlek!

¡Qué linda camisa!

O gömlek pantolonla gitmiyor.

Esa camisa no combina con los pantalones.

Bu gömlek değil, diğeri.

Esta camisa no, la otra.

Gömlek temiz ve kuru.

La camisa está limpia y seca.

O gömlek değil, diğeri.

Esa camisa no, la otra.

Bana bir gömlek verdi.

Me dio una camisa.

Bu gömlek on dolardır.

Esta camisa cuesta diez dólares.

İki pamuk gömlek aldım.

Compré dos camisas de algodón.

Thomas bir gömlek giymiyor.

Tomás no está usando camisa.

Beyaz bir gömlek giydim.

Me puse una camisa blanca.

Bu gömlek ne kadar?

¿Cuánto cuesta esta camisa?

- Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
- Hafta içi beyaz gömlek giyerim.

Yo visto camisas blancas en días de semana.

Tom ipek bir gömlek giydi.

Tom se puso una camisa de seda.

Dün kırmızı bir gömlek aldım.

Ayer compré una camiseta roja.

Yazın kısa kollu gömlek giyerim.

En el verano llevo camisas de mangas cortas.

Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.

Yo visto camisas blancas en días de semana.

Bu gömlek giyemeyeceğim kadar küçük.

Esta camisa es demasiado pequeña para ponérmela.

Bana iki siyah gömlek verin.

Dame dos camisetas de las negras.

Bu kızlar beyaz gömlek kullanıyor.

Estas niñas usan faldas blancas.

Bu gömlek sana iyi gidiyor.

Esta camisa te queda bien.

O gömlek üstünde iyi duruyor.

- Esa camisa se te ve bien.
- Esa camisa te queda bien.

Tom beyaz bir gömlek giydi.

Tom llevaba una camisa blanca.

O her zaman mavi gömlek giyer.

Él siempre usa camisas azules.

Noel için nineme bir gömlek vereceğim.

Le regalaré a la abuela una camisa por Navidad.

Neden her zaman beyaz gömlek giyiyorsun?

¿Por qué siempre llevas camisas blancas?

Bana verdiğin gömlek mükemmel olarak uydu.

La camisa que me diste me queda perfecta.

O, bir beyaz pamuklu gömlek giyiyor.

Lleva una camisa blanca de algodón.

Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?

¿Puedo tomar por prestada una camisa?

Bir gömlek satın almak ister misin?

¿Quiere usted comprar una camisa?

Az önce aldığım gömlek çok güzel.

La camisa que acabo de comprar es muy bonita.

Bu gömlek benim için çok büyük.

Esta camisa me queda muy grande.

Tom gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiriyor.

Tom cambia de novia como de camisa.

Onun için bir gömlek satın aldı.

Ella le compró una camisa.

Şu gömlek için sadece on dolar ödedi.

Él sólo pagó diez dólares por esa camisa.

Bu gömlek benim giymem için fazla küçük.

Esta camisa es demasiado pequeña para ponérmela.

Bu gömlek elli dolardan daha fazlaya mal olur.

Esta camisa cuesta más de cincuenta dólares.

Ben bir krem ​​rengi uzun kollu gömlek arıyorum.

Estoy buscando una camisa de manga larga de color crema.

Bu gömlek bana iyi uymuyor. O çok büyük.

Esta camisa no me queda bien. Es demasiado grande.

Yeni bir gömlek almak istiyorum. Sen ne istiyorsun?

Quiero comprar una camisa nueva, ¿tú qué quieres?

Partide onun giymesi için bir gömlek satın aldı.

Ella compró una camisa para que él se pusiera en la fiesta.

Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.

Tom sacó un papel doblado del bolsillo de su camisa.

Tom bavulunu açtı ve temiz bir gömlek çıkardı.

- Tom abrió su valija y sacó una camisa limpia.
- Tom abrió su maleta y sacó una camisa limpia.

Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

La dama persistía en ponerse esa camisa pasada de moda.

O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.

Esa camisa está muy sucia. Hay que lavarla antes que te vayas al colegio.

Ona, gömlek cebine sığmayacak kadar büyük bir kamera aldım.

Ella le compró una cámara demasiado grande para que cupiese en el bolsillo de su camisa.

Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.

Tom llevaba una camisa azul y jeans azules.

Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.

La camisa está muy sucia. Hay que lavarla antes de irte a la escuela.

Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.

La última vez que lo vi llevaba una camisa azul y pantalones blancos.

- O her zaman mavi gömlek giyer.
- O her zaman mavi gömlekler giyer.

Él siempre usa camisas azules.

İki gömlek arasında bir fark olup olmadığını bilmiyorum. Onlar benim için aynıdır.

No sé qué hay de diferente entre estas dos camisas. Yo las veo idénticas.

- Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.
- Öğretmen derslerine hep kot pantolon ve gömlekle geliyor.

El profesor siempre da clases de jeans y camisa.