Translation of "Elektrikli" in Spanish

Elektrikli çocuk trenleri.

Trenes eléctricos pequeños.

Kablo elektrikli değil.

El cable no está electrificado.

Elektrikli gitar çalamam.

Yo no sé tocar guitarra eléctrica.

Bu saat elektrikli.

Este reloj es eléctrico.

Arabamın elektrikli camları ve elektrikli kapı kilitleri var.

- Mi coche tiene elevalunas eléctricos y cierre centralizado.
- Mi carro tiene levantavidrios eléctricos y cierre centralizado.

Şirket elektrikli eşya üretiyor.

La compañía fabrica aparatos eléctricos.

Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.

Nuestro calefactor eléctrico no funciona bien.

Elektrikli bir araba aldım.

- Compré un auto eléctrico.
- Compré un coche eléctrico.

Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmadı.

Nuestro calefactor eléctrico no funcionó bien.

İlk elektrikli otomobili yaptılar.

Construyeron el primer coche eléctrico.

Elektrikli arabalar popüler oluyor.

Los coches eléctricos se están haciendo populares.

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

Los trenes de vapor fueron sustituidos por trenes eléctricos.

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

Ella dirige desde hace años la asociación de vehículos eléctricos

Elektrikli cihazları parçalarına ayırmayı seviyor.

A él le gusta desarmar aparatos eléctricos.

Tom elektrikli sandalyede idam edildi.

Tom se electrocutó.

Elektrikli arabamı nerede şarj edebilirim?

¿Dónde puedo recargar mi auto eléctrico?

Tom elektrikli bir araba kullanıyor.

Tom maneja un auto eléctrico.

Bu gece elektrikli battaniye kullanmalıyız.

Deberíamos usar las mantas eléctricas esta noche.

Bu elektrikli süpürgeyi bedava aldım.

Yo conseguí esta aspiradora para nada.

Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.

Ella compró una aspiradora en el supermercado.

Tom elektrikli bıçakla hindiyi kesti.

Tom cortó el pavo con un cuchillo eléctrico.

Onun elektrikli ekipman fabrikası var.

Tiene una fábrica de material eléctrico.

Tom nadiren elektrikli aletler kullanır.

Tom rara vez usa herramientas eléctricas.

Tom bir elektrikli araba satın aldı.

Tom compró un coche eléctrico.

Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.

Ellos compraron una aspiradora nueva.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

- Esta aspiradora hace mucho ruido.
- Esta aspiradora es muy ruidosa.

- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili bir sorun var.

A nuestro radiador eléctrico le pasa algo.

Ödünç alabileceğim bir elektrikli testeren var mı?

¿Tenés una motosierra para prestarme?

Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.

Se electrocutó mientras tocaba el arpa eléctrica.

Ve Osla'da Elektrikli Araç sahiplerinin tecrübelerini çevrelerindekilere anlatma

Y en Oslo, podemos ver cómo propietarios entusiastas de vehículos eléctricos

Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.

Los electrodomésticos han hecho más fáciles las tareas del hogar.

Bu elektrikli tıraş makinesini onu almadan önce test etmeliydim.

Debería haber probado esta afeitadora eléctrica antes de comprarla.

O her sabah elektrikli tıraş makinesi ile tıraş olur.

Se afeita con una maquinilla eléctrica todas las mañanas.

Ben onu satın almadan önce bu elektrikli tıraş makinesini denemeliydim.

Debería haber probado esta máquina de afeitar antes de comprarla.

Araç, bisiklet veya otobüs olsun tüm ulaşımı elektrikli hale getirme gibi

ahora se embarque en un audaz viaje de electrificación de todo el transporte,