Translation of "Bisikleti" in Spanish

0.014 sec.

Examples of using "Bisikleti" in a sentence and their spanish translations:

Bisikleti yağladım.

Puse aceite a mi bicicleta.

Onun bisikleti mavi.

- Su bicicleta es azul.
- Su bici es azul.

Onun bisikleti yok.

No tiene bicicleta.

Bisikleti sevdin mi?

¿Te gustó la bicicleta?

Bu kimin bisikleti?

- ¿De quién es esta bicicleta?
- ¿De quién es esa bicicleta?

Bir bisikleti var.

Él tiene una bicicleta.

Bisikleti yağmurda bırakma.

No dejes la bicicleta bajo la lluvia.

Bu bisikleti kullanmalıyım.

Tengo que usar esta bicicleta.

Çocuğun bisikleti garajdadır.

La bicicleta de los chicos está en el garaje.

Onun bisikleti bundan farklıdır.

Su bicicleta es diferente de esta.

Onun bir bisikleti yok.

Él no tiene una bicicleta.

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

¿Puedo usar esta bicicleta?

Onun bir bisikleti var.

Ella tiene una bicicleta.

Dün bisikleti tamir ettim.

- Arreglé la bicicleta ayer.
- Ayer reparé la bicicleta.

Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.

No dejes la bicicleta bajo la lluvia.

Bu bisikleti ücretsiz aldım.

Obtuve gratis esta bicicleta.

Bisikleti tamir etmem istendi.

Me pidieron que arreglara la bicicleta.

O, Tom'un bisikleti değil.

Ésa no es la bicicleta de Tom.

Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.

El niño negó haber robado la bicicleta.

O, bisikleti ile tepeden indi.

Bajó la colina en su bicicleta.

Onun bisikleti benimkinden daha iyi.

Su bicicleta es mejor que la mía.

O her hafta bisikleti yıkar.

- Él lava la bici cada semana.
- Lava la bicicleta todas las semanas.

Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.

Mi hermano usa esta bicicleta.

O dağ bisikleti kaç para?

¿Cuánto cuesta esa mountain bike?

Hangi bisikleti daha çok seviyorsun?

¿Qué bicicleta te gusta más?

Her çocuğun bir bisikleti vardır.

Cada niño tiene una bicicleta.

Tom yeni bisikleti ile mutlu.

Tom está feliz con su nueva bicicleta.

Tom'un siyah bir bisikleti var.

Tom tiene una bicicleta negra.

Ben bu bisikleti hâlâ seviyorum.

Todavía me encanta esta bicicleta.

Tom bisikleti çaldığını itiraf etti.

Tom admitió haber robado la bicicleta.

Onların bir bisikleti var mı?

- ¿Tienen una bicicleta?
- ¿Tienen bicicleta?

Erkek kardeşim o bisikleti kullanır.

Mi hermano ocupa esa bicicleta.

Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.

Su bicicleta es mejor que la mía.

Onun bir bisikleti var mı?

¿Tiene una bicicleta?

Onların her birinin bir bisikleti var.

Cada uno de ellos tiene una bicicleta.

Maurice Ravel'in hoş bir bisikleti vardı.

Maurice Ravel tenía una bonita bicicleta.

- Bu kimin bisikleti?
- O, kimin bisikletidir?

¿De quién es esa bicicleta?

Kırmızı olanın yerine siyah bisikleti aldım.

- Compré la bicicleta negra en lugar de la roja.
- Compré la bicicleta negra en vez de la roja.

- Bu Mike'ın bisikleti.
- Bu Mike'ın bisikletidir.

Esta es la bicicleta de Mike.

Bu öğleden sonra o, bisikleti temizleyecek.

Esta tarde ella va a limpiar la bicicleta.

Tom istediği bisikleti almayı göze alamadı.

Tom no pudo permitirse comprar la bicicleta que quería.

Bunun kimin bisikleti olduğunu biliyor musun?

- ¿Sabes de quién es esta bicicleta?
- ¿Sabéis de quién es esta bicicleta?
- ¿Sabe de quién es esta moto?
- ¿Saben de quién es esta bici?

Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.

Estás loco por comprar una bicicleta tan cara.

- Bisikletiniz var mı?
- Onların bir bisikleti var mı?

¿Tienen una bicicleta?

Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.

La bicicleta de Tom era azul antes de que la pintara de rojo.

Tom'un Mary'nin ona verdiği eski bir bisikleti var.

Tom tiene una bicicleta vieja que Mary le dio.

Bu bisikleti sana bir doğum günü hediyesi olarak vereceğim.

Te daré esta bicicleta como regalo de cumpleaños.

- Tom bir bisiklete sahip değil.
- Tom'un bir bisikleti yok.

Tom no tiene bicicleta.

Son yıllarda dağ bisikleti yarışları Japon gençleri arasında moda oldu.

Las carreras de bicicleta de montaña han pegado con los jóvenes japoneses en los últimos años.