Translation of "Aramayı" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Aramayı" in a sentence and their spanish translations:

Seni aramayı unuttum.

- Me olvidé de llamarle por teléfono.
- Me olvidé de llamarte.
- Se me olvidó llamarte.

Tom'u aramayı deneyelim.

Intentemos llamar a Tom.

Onu aramayı unuttum.

Me olvidé de llamarle por teléfono.

Bay Ford'u aramayı unuttum.

Se me olvidó llamar al señor Ford.

Beni tekrar aramayı unutma.

No te olvides de llamarme.

Yarın beni aramayı unutma.

No olvides llamarme mañana.

Neden Tom'u aramayı denemedin?

¿Por qué no intentaste llamar a Tom?

Ben bugün onu aramayı unuttum.

Hoy me he olvidado de llamarle.

Ben Bay Ford'u aramayı unuttum.

Se me olvidó llamar al señor Ford.

- Tom'u aramayı unutma.
- Tom'u çağırmayı unutma.

No te olvides de llamar a Tom.

- Tom hazine aramayı durdurdu ve eve gitti.
- Tom hazine aramayı bıraktı ve eve döndü.

Tom dejó de buscar el tesoro y volvió a casa.

Ben başka bir yol aramayı tercih ettim.

Hice la vista gorda.

O, doğum gününde annesini aramayı asla unutmaz.

Nunca se olvida de llamar a su madre por su cumpleaños.

Onu aramaya niyet etmiştim fakat aramayı unuttum.

- Intentaba llamarle a ella, pero lo olvidé.
- Pretendía llamarla, pero se me olvidó.

- Beni aramayı unutma.
- Bana telefon etmeyi unutma.

- No olvides llamarme.
- No te olvides de llamarme.
- Que no se te olvide llamarme.

Onu aramayı planlıyordum ama fikrimi değiştirdim ve aramadım.

Estaba planeando llamarle, pero cambié de parecer y no lo hice.

Rio'ya gelirsen rehberin olmam için beni aramayı unutma.

¡Si vienes a Río, no te olvides de llamarme para ser tu guía!

Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.

Tom planea llamarte justo después del almuerzo.

Üzgünüm, ama şimdi gitmek zorundayım.Bir saat içinde bir randevum var.Lütfen eve vardığımda beni tekrar aramayı unutmayın.

Lo siento pero ahora me tengo que ir, tengo una cita en una hora. Por favor, no te olvides de volverme a llamar cuando llegue a casa.