Translation of "şeyimiz" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "şeyimiz" in a sentence and their spanish translations:

- Hiçbir şeyimiz yok.
- Bir şeyimiz yok.

No tenemos nada.

- Gizleyecek.bir şeyimiz yok.
- Saklayacak bir şeyimiz yok.

No tenemos nada que ocultar.

Her şeyimiz var.

Lo tenemos todo.

- Bizim ortak bir şeyimiz yok.
- Ortak hiçbir şeyimiz yok.

No tenemos nada en común.

Fazla bir şeyimiz yoktu,

No teníamos mucho,

Yapacak çok şeyimiz var.

Tenemos mucho que hacer.

Maalesef hiçbir şeyimiz kalmadı.

Me temo que no nos queda.

Başka bir şeyimiz olabilir.

Es posible que tengamos otra cosa.

Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok.

No tenemos nada que perder.

Ortak bir şeyimiz var.

Tenemos algo en común.

Ortak hiçbir şeyimiz yok.

No tenemos nada en común.

Tartışacak bir şeyimiz yok.

No tenemos nada que discutir.

Hiçbir şeyimiz noksan değil.

- No nos falta de nada.
- No nos falta nada.

İçecek çok şeyimiz vardı.

Bebimos mucho.

Yapacak bir şeyimiz yok.

No tenemos nada que hacer.

Ortak birkaç şeyimiz var.

Tenemos algo en común.

Kaybedecek bir şeyimiz yok.

No tenemos nada que perder.

Ortak hiçbir şeyimiz yoktu.

Nunca tuvimos nada en común.

Atıştırabileceğim bir şeyimiz var mı?

¿Tenemos algo para picar?

Sizin için bir şeyimiz olacak.

Tendremos algo para ti.

Ortak çok şeyimiz olduğundan eminim.

Estoy seguro de que tenemos mucho en común.

Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.

- No tenemos de qué quejarnos.
- No tenemos nada de qué quejarnos.

Ortak çok şeyimiz olduğuna eminim.

Estoy seguro de que tenemos mucho en común.

Öğrenecek çok fazla şeyimiz var.

Tenemos mucho que aprender.

Senin için bir şeyimiz var.

- Tenemos algo para ti.
- Tenemos algo para ustedes.

Daha iyi bir şeyimiz var.

Tenemos algo aún mejor.

Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu.

No teníamos casi nada en la cocina.

Sanırım kaybedecek bir şeyimiz yok.

Creo que no tenemos nada que perder.

Hâlâ yapacak çok şeyimiz var.

Todavía tenemos mucho por hacer.

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yok.

No tenemos nada de qué hablar.

Sevdiğim ve seveceğin her şeyimiz var.

Tenemos todo lo que me gusta, que os gusta.

Başka eksik bir şeyimiz var mı?

¿Nos falta alguna otra cosa?

Avustralya'da bunun gibi bir şeyimiz yok.

En Australia no tenemos nada similar.

Nasıl olsa kaybedecek bir şeyimiz yok.

Sea como sea, no tenemos nada que perder.

Tartışmamız gereken çok önemli bir şeyimiz var.

Hay algo muy importante de lo que tenemos que conversar.

Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.

Tenemos algo especial para usted, señor.

Görüşmek zorunda olduğumuz çok önemli bir şeyimiz var.

Hay algo muy importante de lo que tenemos que conversar.

Elimiz bağlı, yapacak bir şeyimiz yok der gibi yüzüme bakıyorlar

Y me miraban como si sus manos estuviesen atadas,

Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.

En realidad tenemos todo en común con los Estados unidos excepto, por supuesto, el lenguaje.