Translation of "öğrencisi" in Russian

- Tom master öğrencisi.
- Tom yüksek lisans öğrencisi.

Том — студент магистратуры.

Tıpta doktora öğrencisi.

Она работает над получением степеней доктора медицины и доктора наук.

Tom üniversite öğrencisi.

Том - студент университета.

O bir üniversite öğrencisi.

Он студент-выпускник.

Sen bir üniversite öğrencisi misin?

Ты - студент?

Okulumuzun yaklaşık bin öğrencisi vardır.

- В нашей школе учится около тысячи учащихся.
- Наша школа насчитывает примерно тысячу учеников.

Onların bir sürü öğrencisi var.

У них много студентов.

O bir ikinci sınıf öğrencisi.

Он студент второго курса.

Erkek kardeşim birinci sınıf öğrencisi.

- Мой брат — студент-первокурсник.
- Мой брат - студент первого курса.
- Мой брат - первокурсник.

O artık bir üniversite öğrencisi.

- Он сейчас студент колледжа.
- Он теперь студент.

Tom artık bir üniversite öğrencisi.

Том сейчас студент.

Sen bir kimya öğrencisi misin?

Ты учишь химию?

O genç bir üniversite öğrencisi.

Она молодая студентка.

Tom lise son sınıf öğrencisi.

Том - старшеклассник.

Tom bir üçüncü sınıf öğrencisi.

- Том - студент третьего курса.
- Том - третьекурсник.

Tom bir lise öğrencisi değil.

Том не старшеклассник.

Tom bir birinci sınıf öğrencisi.

Том всего лишь первокурсник.

Tom bir ikinci sınıf öğrencisi.

Том — второкурсник.

Bu okulun çok öğrencisi vardır.

В этой школе много учащихся.

Tom Mary'nin eski bir öğrencisi.

Том - бывший ученик Мэри.

Sen hâlâ lise öğrencisi misin?

Ты ещё старшеклассник?

Sen bir ikinci sınıf öğrencisi misin?

Ты второкурсник?

O, önümüzdeki İlkbaharda bir üniversite öğrencisi olacak.

Следующей весной она будет учиться в колледже.

Tom bir Çinli değişim öğrencisi ile çıkıyor.

Том встречается с китайской студенткой по программе обмена.

Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu.

Том стал анорексичным, когда был старшеклассником.

Tom bana Mary'nin kendi öğrencisi olduğunu söyledi.

Том сказал мне, что Мэри - его студентка.

Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.

Более двухсот студентов-медиков наблюдали за вскрытием.

Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.

Джим останавливался у нас, когда был в Японии по программе обмена.

Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, что Мэри - старшеклассница.

- Bizim sınıfın 41 öğrencisi var.
- Sınıfımızda kırk bir öğrenci var.

У нас в классе сорок один ученик.

Eğer benim oğlum trafik kazasında ölmüş olmasaydı, şu an üniversite öğrencisi olacaktı.

Если бы мой мальчик не погиб в этом ДТП, он бы сейчас учился в колледже.

Her biyoloji, anatomi, antropoloji, etnoloji ya da psikoloji öğrencisi bu gerçeklere aşinadır.

Каждый студент, изучающий биологию, анатомию, антропологию, этнологию и психологию, знаком с этими фактами.