Translation of "Zamanının" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Zamanının" in a sentence and their portuguese translations:

O zamanının ötesindeydi.

Ele estava à frente de seu tempo.

O, zamanının ilerisindeydi.

Ela estava à frente de seu tempo.

Tom zamanının bittiğini biliyor.

O Tom sabe que ele está ficando sem tempo.

Mary zamanının çoğunu kütüphanede harcar.

Maria passa a maior parte do tempo na biblioteca.

Leyla fazla zamanının kalmadığını biliyordu.

Leila sabia que não lhe restava muito tempo.

O, zamanının çoğunluğunu çocuklarına bakarak harcar.

Ela gasta a maior parte do tempo dela cuidando dos filhos.

Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?

Você passa a maior parte do tempo fazendo qual atividade?

- Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yapmakla geçirir.
- Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yaparak geçirir.

Tom passa a maior parte de seu tempo livre exercitando-se ao violão.

Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yaparak geçirir.

Tom passa a maior parte de seu tempo livre exercitando-se ao violão.

O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.

Ela passa mais de um terço de seu tempo mexendo na papelada.

Tom, bunu yapmak için yeterli zamanının olup olmadığını bilmediğini söyledi.

Tom disse que não sabia se tinha tempo suficiente para fazer isso.

Mary çok uzun zamandır Japonya'da yaşıyor. Onun Japon geleneklerine uyum sağlamasının zamanının geldiğini düşünmüyor musun?

Maria mora no Japão há muito tempo. Você não acha que está na hora dela se adaptar aos costumes japoneses?