Translation of "Sınav" in Portuguese

- Sınav kolaydı.
- Sınav kekti.
- Sınav basitti.

- A prova foi fácil.
- O teste foi fácil.

Sınav zordu.

O exame foi difícil.

Sınav bugün mü?

O exame é hoje?

Sınav nasıl geçti?

Como foi a prova?

Sınav çok zordu.

O exame foi muito difícil.

Bill sınav hakkında sinirli.

Bill está nervoso por causa do exame.

Sınav önümüzdeki pazartesi başlıyor.

O exame começa na próxima segunda.

Sınav sonuçları hakkında endişelenmeyin.

Não se preocupe com o resultado do exame.

Sınav sonuçları hakkında endişeliyim.

Eu estou preocupado com o resultado das provas.

Sınav ne zaman başlar?

A que horas começa a prova?

Keşke hiç sınav olmasaydı.

- Eu queria que não tivesse um teste.
- Eu queria que não tivesse uma prova.

Biz yarın İngilizce sınav olacağız.

- Vamos ter que fazer um teste de inglês amanhã.
- Estamos indo fazer um teste de inglês amanhã.

Matematik öğretmenimiz yarın sınav yapmayacak.

O nosso professor de matemática não vai nos dar um teste amanhã.

Yarınki sınav için çalışıyor olmalıyım.

Eu deveria estar estudando para a prova de amanhã.

Zor bir sınav mı olacak?

- Será um exame difícil?
- Será uma prova difícil?

Evet, bu sınav oldukça zor.

Sim, este exame é bastante difícil.

Sınav bitti mi? Nasıl geçti?

O exame já acabou? Como correu?

Sınav benim için fazla zordu.

O exame foi difícil demais para mim.

Tom sınav için çok çalıştı.

Tom estudou muito para a prova.

Umarım sınav çok zor değildir.

Espero que a prova não seja tão difícil.

Sınav sonucu ile ilgili endişem vardı.

Estou preocupado com os resultados do exame.

- Test çok zordu.
- Sınav çok zordu.

A prova era muito difícil.

Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.

O exame cobrou Matemática, Física e Química.

Geçen hafta kaç tane sınav yaptınız?

- Quantas provas vocês fizeram na semana passada?
- Quantas provas você fez na semana passada?

- Sınava hazırlanıyorlar.
- Sınav için çalışıyorlar.
- Sınava çalışıyorlar.

Eles estão estudando para o teste.

Tom sınav için boş bir kağıt uzattı.

Tom entregou em branco a folha de papel da prova.

- Bizim yarın bir testimiz var.
- Yarın bir sınav olacağız.

Amanhã teremos um exame.

Sınav için sana yardım edebilirdim ama sen bunu reddettin.

- Eu me ofereci para te ajudar em teu teste mas tu recusaste.
- Eu me ofereci para ajudar no seu teste, mas você recusou.