Translation of "Endişeliyim" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Endişeliyim" in a sentence and their japanese translations:

Endişeliyim.

心配だわ。

Biraz endişeliyim.

- ちょっと気になるんだけど。
- 少し心配しています。

- Senin hakkında endişeliyim.
- Sizin için endişeliyim.

- 私はあなたのことを心配している。
- 君のことが心配なんだ。

Geç kalabileceğimden endişeliyim.

遅刻するのではないかと心配だ。

Sağlığın hakkında endişeliyim.

- 私は君の健康を心配している。
- あなたの健康が心配です。
- 私はあなたの健康を心配している。
- 君の身体を心配してるんだ。
- あなたの身体が心配なの。

Sağlığın için endişeliyim.

- 私は君の健康を心配している。
- あなたの健康が心配です。
- 私はあなたの健康を心配している。
- 君の身体を心配してるんだ。
- あなたの身体が心配なの。

Sonuç hakkında endişeliyim.

私はその結果を心配している。

Başarmak için endişeliyim.

私は成功したいんです。

Tom hakkında endişeliyim.

- 私はトムが心配だ。
- 私はトムのことを心配している。

Tom'un kaybolacağından endişeliyim.

トムが道に迷うんじゃないかって心配してんだよ。

Ben de endişeliyim.

- 私も気になるわ。
- 私も心配です。

Sağlığınla ilgili çok endişeliyim.

わたしはあなたの健康をとても心配している。

Onun güvenliği hakkında endişeliyim.

彼の安否が気がかりだ。

Sağlığınız hakkında çok endişeliyim.

わたしはあなたの健康をとても心配している。

Sağlığın hakkında çok endişeliyim.

わたしはあなたの健康をとても心配している。

Ben gelecek hakkında endişeliyim.

私は将来のことが気がかりだ。

Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.

母の体のことが心配です。

Sınav sonuçları hakkında endişeliyim.

私は試験の成績を心配しています。

Onun sağlığı hakkında endişeliyim.

私は彼女の健康を心配している。

Kilom hakkında çok endişeliyim.

体重のことがとても気になっているんだけど。

Geleceğin hakkında gerçekten endişeliyim.

私は本当に君の将来を心配しています。

Tom'un hayatıyla ilgili endişeliyim.

トムの命が心配だ。

- Ben de Tom hakkında endişeliyim.
- Ben de Tom için endişeliyim.

私もトムが心配です。

Onun hastalığı hakkında çok endişeliyim.

私は彼女の病気のことがとても気になる。

Kan testinin sonuçlarını öğrenmekten endişeliyim.

- 血液検査の結果が気になります。
- 血液結果の結果が早く知りたい。

Oğlumun güvenliği hakkında çok endişeliyim.

私は息子の安否をたいへん心配している。

Ben oğlumun güvenliği hakkında endişeliyim.

私は息子の安否をずっと心配しています。

Her şeyden önce kızımın sağlığından çok endişeliyim.

何よりまず、私は娘の健康をとても心配している。

"Onu yapacağız. Ben eminim." "Ben sadece endişeliyim."

「彼女はうまくやるよ、きっと」「本当に心配だわ」

Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.

どれくらい持つか心配だ ダメだ

Böyle büyük bir işle başa çıkabilip çıkamayacağım konusunda endişeliyim.

そんな大仕事が私にできるかどうか心配だ。

Onun neden böyle bir şey yaptığını bilmek için çok endişeliyim.

私は彼がなぜそんな事をしたかとても知りたい。

Ben bugün havanın görünümünü sevmiyorum. Hanami partisinin iptal olabilmesinden endişeliyim.

今日は雲行きが怪しいです。お花見が中止にならないか心配です。

Bugün yağmur yağabilir gibi görünüyor. Kiraz çiçeği partisinin iptal edilebileceğinden endişeliyim.

今日は雲行きが怪しいです。お花見が中止にならないか心配です。