Translation of "Lüks" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Lüks" in a sentence and their portuguese translations:

Karşılayamayacağımız bir lüks.

É um luxo que não podemos bancar.

O lüks içinde yaşıyor.

Ele vive no luxo.

O, lüks bir hayat sürdü.

Ele levou uma vida de luxo.

Onlar lüks bir otelde kaldılar.

Eles ficaram num hotel de luxo.

O, lüks bir okula gitti.

Ela foi para uma escola bacana.

Yedinci katta, dört tane lüks restoran bulabilirsiniz.

No sétimo andar, encontram-se quatro restaurantes de luxo.

Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.

Arte não é um luxo, mas uma necessidade.

O bana altın bir lüks saat verdi.

Regalou-me um relógio de luxo dourado.

O bana altından yapılmış lüks bir saat erdi.

Regalou-me um relógio de luxo dourado.

Hiç lüks bir araba sahibi olmak istedin mi?

Você já desejou ter um carro de luxo?

- Benim süslü bir arabam yok.
- Benim lüks bir arabam yok.

Eu não tenho um carro de luxo.

Arabam lüks değil ama beni A noktasından B noktasına götürüyor.

Meu carro não é fantástico, mas me leva de um lugar para outro.

Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır.

A namorada de Brian frequentemente pede a ele para levá-la a restaurantes luxuosos.