Translation of "Kendilerini" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Kendilerini" in a sentence and their portuguese translations:

kendilerini korumak için

começaram a organizar grupos de autodefesa,

kendilerini feda ederler.

eles se sacrificam.

Aynada kendilerini gördüler.

Elas se viram no espelho.

Gardiyanların kendilerini kim koruyacak?

- Quem prenderá os guardas?
- Quem vigiará os guardas?

Bazı insanlar kendilerini öldürdüler.

Algumas pessoas se matam.

Onlar sadece kendilerini önemsiyorlar.

Eles só se preocupam com eles mesmos.

İnsanlar neden kendilerini öldürürler?

Por que as pessoas se matam?

Aşıklar dünyada yalnızca kendilerini görüyorlar, ancak dünyanın kendilerini gördüğünü unutuyorlar.

Os amantes só se vêem a eles próprios no mundo, mas eles esquecem-se que o mundo os vê.

Tom ve Mary kendilerini öldürdüler.

Tom e Maria se mataram.

İnsanlar kendilerini güvende hissetmek isterler.

As pessoas querem se sentir seguras.

Sorun sadece kendilerini düşünüyor olmaları.

O problema é que eles só pensam em si mesmos.

Kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan

essas aldeias rurais ficam apenas com idosos,

Bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler

essas pessoas não podem tolerar críticas de si mesmas

İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.

As pessoas criaram abrigos para se protegerem.

Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.

As mulheres gostam de homens que as fazem se sentirem especiais.

Ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

mas, se forem perturbados ou provocados, vão certamente defender-se.

Tom ve Mary birbirlerine gülümsemekten kendilerini alamadılar.

O Tom e a Mary não podiam deixar de sorrir um para o outro.

- Onların hepsi kendilerini öldürdü.
- Onların hepsi intihar etti.

Todos eles se mataram.

O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.

Quando ela começou a gaguejar, os colegas de classe não puderam deixar de rir.

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

As focas-aneladas saem para descansar na luz matinal.

Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.

O que torna estes belos assassinos ainda mais perigosos é o seu poder de se esconder.

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

Pouco antes de hibernarem, estes ursos-negros vão à Baixa.

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.

Idiomas que não poderiam nunca ser encontrados juntos em um sistema tradicional podem estar conectados no Tatoeba.

Birçok ülke kendilerini şarbon ve çiçeğe karşı daha iyi korumak için önlemler alıyor.

Muitos países fazem preparativos no sentido de melhor se defenderem do antraz ou da varíola.

Benim bildiğimden çok daha fazla bilen matematikçiler kendilerini açıkça ifade edemedikleri zaman bundan hoşlanmam.

Eu não gosto quando matemáticos que sabem muito mais do que eu não conseguem se expressar explicitamente.