Translation of "Kır" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Kır" in a sentence and their portuguese translations:

Kır çiçeklerini severim.

- Eu gosto de flores silvestres.
- Gosto de flores silvestres.

Acil durumda, camı kır.

Em caso de emergência, quebre o vidro.

O kır saçlı adam Tom'un babası.

Aquele homem de cabelo grisalho é o pai de Tom.

- Tom'un gri saçı var.
- Tom'un saçları kır.

Tom tem cabelos grisalhos.

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

- A vida no campo é muito tranquila comparada a vida na cidade.
- A vida no campo é muito tranquila em comparação com a vida na cidade.

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum.

Coloquei uma mesa debaixo de uma bela árvore atrás do casebre.

Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.

Hoje em dia, as pessoas cada vez mais preferem a vida no campo à vida na cidade.

Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.

Era uma chácara completa, com piscina, churrasqueira, campo de futebol e mesa de bilhar.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- İtle yatan bitle kalkar.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Köpekle uyuyan pireyle kalkar.

Quem dorme com os cães acorda com pulgas.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- İtle yatan bitle kalkar.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kızarır.

Quem dorme com os cães acorda com pulgas.