Translation of "Ilgisini" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Ilgisini" in a sentence and their portuguese translations:

Politikaya olan ilgisini kaybetti.

Ele perdeu interesse na política.

Tom Mary'nin ilgisini çekti.

Tom atraiu a atenção de Maria.

Sonra balıklara olan ilgisini kaybedip

Depois, perdeu o interesse no peixe,

Bob rock müziğe ilgisini kaybetti.

Bob perdeu seu interesse pela música rock.

O erkeklerin ilgisini çekmeyi seviyor.

Ela gosta de ter a atenção dos garotos.

Tom Fransızca okumaya ilgisini kaybetti.

Tom perdeu o interesse em estudar francês.

Tom televizyon izlemeye ilgisini kaybetti.

O Tom perdeu o interesse em assistir televisão.

Leyla, Fadıl'ın özel ilgisini çekti.

Layla recebia atenção especial de Fadil.

Tom işine karşı ilgisini kaybetti.

Tom perdeu interesse em seu trabalho.

Nükleer güç tesisleri herkesin ilgisini çekmiyor.

As usinas nucleares não agradam a todo mundo.

- Müzik herkesin ilgisini çekti.
- Müzik herkesi cezbetti.

A música fascinou todo mundo.

- Tom'un ilgileneceğini sanmıyorum.
- Bence Tom'un ilgisini çekmeyecektir.

- Eu acho que o Tom não vai ficar interessado.
- Eu acho que o Tom não vai se interessar.
- Acho que o Tom não vai se interessar.

Bir çocuk olmasına rağmen felsefe kitapları okumak ilgisini çekerdi.

Apesar de ser apenas uma criança, ele tinha interesse em ler livros de filosofia.

- Sadece onun dikkatini çekmeye çalıştım.
- Onun ilgisini çekmeye çalıştım.

Eu só queria chamar a atenção dela.