Translation of "Kafayı" in French

0.006 sec.

Examples of using "Kafayı" in a sentence and their french translations:

Kafayı yeriz be

Nous serons fous

Kafayı vurup yatalım.

- Dormons.
- Allons dormir.

Abi sen kafayı yedin

bro tu es devenu fou

Kafayı mı yedin sen?

- As-tu perdu la tête ?
- Es-tu devenu fou ?
- As-tu perdu l'esprit ?
- Avez-vous perdu l'esprit ?
- Tu as perdu la tête ?
- Avez-vous perdu la tête ?

O, kitaplara kafayı takmış.

Elle est obsédée par les livres.

Kafayı vurup yatmam lazım.

Je dois aller dormir.

- Sen delisin!
- Kafayı yemişsin sen!
- Sizler delisiniz!
- Siz kafayı yemişsiniz!

- Tu es fou !
- T'es cinglé !
- T'es dingue !
- Vous êtes dingue !
- Vous êtes dingues !
- T'es givré !
- T'es givrée !
- Vous êtes givré !
- Vous êtes givrée !
- Vous êtes givrés !
- Vous êtes givrées !

- Onlar delirdiler.
- Onlar çıldırdı.
- Onlar kafayı yedi.
- Çıldırdılar.
- Kafayı yediler.
- Delirdiler.

- Ils devinrent fous.
- Elles devinrent folles.
- Ils sont devenus fous.
- Elles sont devenues folles.

Kafayı şıhlara şeyhlere hocalara taktı

il est obsédé par les shrihs, les cheikhs, les enseignants

- Tom delirdi.
- Tom kafayı yedi.

- Tom a perdu les pédales.
- Tom est devenu fou.
- Tom perdait la tête.

Sen tamamen kafayı mı yedin?

Est-tu devenu complètement fou ?

- Ben fazla içmem.
- Ben kafayı çekmem.

- Je ne bois pas.
- Je ne picole pas.

- Tom keçileri kaçırdı.
- Tom kafayı sıyırdı.

Tom est devenu dingue.

Hiç bir şeye kafayı takmıyor moralini bozmuyor

il ne se fâche de rien

Bu adam, kafayı tamamen tırlatmış. Allah'ın delisi!

Ce mec est complètement à la masse, quel dingue !

Cinselliğe kafayı takmış gibi görünen bir kültürde yaşıyoruz.

Nous vivons dans une culture qui semble obsédée par le sexe.

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

Soutenir la tête à la main tout en buvant de l'eau dans les anciens Turcs

şuanda hepiniz bana bu adam kafayı yedi diyorsunuz

en ce moment vous m'appelez tous ce gars est fou

Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.

Après que sa femme l'ait quitté, Harold est devenu fou.

- Onların hepsi deli mi?
- Hepsi kafayı mı yemiş?

- Sont-ils tous dingues ?
- Sont-elles toutes dingues ?

- Tom sarhoş.
- Tom kafayı bulmuş.
- Tom'un kafası güzel.
- Tom uyuşturucu almış.

- Tom est défoncé.
- Tom plane.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.

Lorsque Tom était gosse, il est devenu obsédé par la jeune fille qui habitait en face de chez lui.