Translation of "Amerikalı" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Amerikalı" in a sentence and their portuguese translations:

- O bir Amerikalı.
- O, Amerikalı.

Ele é americano.

Annesi Amerikalı.

- Sua mãe é norte-americana.
- Sua mãe é estadunidense.
- Sua mãe é americana-do-norte.
- Sua mãe é americana.
- A mãe dele é americana.
- A mãe dele é norte-americana.

Amerikalı mısınız?

- Você é estadunidense?
- Você é americano?
- Você é americana?

- O bir Amerikalı değildir.
- O bir Amerikalı değil.
- O, Amerikalı değil.

Ele não é americano.

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

Conheci uma garota norte-americana.

Tüm öğrenciler Amerikalı.

- Todos os discentes vêm dos EUA.
- Todos os estudantes são dos EUA.

O, Amerikalı mı?

Ele é americano?

Biz Amerikalı değiliz.

- Nós não somos estadunidenses.
- Nós não somos americanos.

Onlar Amerikalı görünüyor.

Eles parecem americanos.

Onlar Amerikalı mı?

- Eles são americanos?
- Elas são estadunidenses?
- Eles são estadunidenses?

Onlar Amerikalı olmalılar.

Devem ser americanos.

Kanadalılar Amerikalı değildir.

Os canadenses não são estadunidenses.

O bir Amerikalı.

Ele é americano.

Sanırım o Amerikalı.

Eu acho que ela é dos Estados Unidos.

Ben Amerikalı değilim.

- Eu não sou americano.
- Eu não sou americana.
- Não sou americano.

- O bir Amerikalı.
- O, bir Amerikalıdır.
- O, Amerikalı.

Ela é americana.

- O bir Asyalı-Amerikalı.
- O Asya kökenli bir Amerikalı.

Ela é sino-americana.

Lucy Amerikalı bir öğrencidir.

A Lucy é uma estudante da América.

O bir Amerikalı olmalı.

Ele deve ser americano.

Bazı Amerikalı arkadaşlarım var.

Eu tenho alguns amigos americanos.

Bildiğim kadarıyla, o Amerikalı.

Pelo que eu sei, ele é americano.

O bir Amerikalı değildir.

Ele não é americano.

Bir Amerikalı gibi görünmüyor.

Ela não parece ser americana.

Bu öğrenci bir Amerikalı.

Este estudante é norte-americano.

Harry Amerikalı bir aktördür.

Harry é um ator estadunidense.

John Amerikalı bir çocuk.

John é um garoto americano.

Onu bir Amerikalı sandık.

Nós o confundimos com um americano.

On üç Amerikalı öldürüldü.

Treze americanos foram mortos.

Favori Amerikalı aktörün kim?

Quem é o seu ator americano favorito?

Steve bir Amerikalı adıdır.

Steve é um nome norte-americano.

- Mark Twain Amerikalı bir romancıydı.
- Mark Twain Amerikalı bir yazardı.

- Mark Twain foi um novelista norte-americano.
- Mark Twain foi um novelista americano.

- O Çin kökenli bir Amerikalı.
- O Çin asıllı bir Amerikalı.

Ele é sino-americano.

Amerikalı bir aileye evlatlık verildi

Uma família americana foi adotada

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

Nós pensamos que ele era americano.

Edward Sapir, Amerikalı bir dilciydi.

Edward Sapir foi um linguista norte-americano.

Muhammed Ali, Amerikalı bir boksördü.

Muhammad Ali é um boxeador norte-americano.

O, Amerikalı bir kadınla evli.

Ele é casado com uma americana.

Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.

Um americano falou comigo na estação.

Frank Zappa Amerikalı bir müzisyendi.

Frank Zappa foi um músico americano.

O, bir Amerikalı ile evlidir.

- Ela é casada com um americano.
- O marido dela é americano.

Bu yurtta iki Amerikalı öğrenci yaşıyor.

Dois estudantes norte-americanos dormem neste dormitório.

Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.

Eu vivia com uma família americana.

O Amerikalı değil ama Amerika'yı sever.

Ela não é americana, mas ama a América.

Stanley Kubrick, Amerikalı bir film yönetmenidir.

Stanley Kubrick foi um diretor cinematográfico norte-americano.

Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.

As mulheres americanas não tinham o direito de votar.

Papa Fransis ilk Lâtin Amerikalı papadır.

O papa Francisco é o primeiro papa latino-americano.

Luis Leal, Meksikalı-Amerikalı bir yazardı.

Luis Leal era um escritor mexicano-americano.

Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?

Você é americano ou francês?

O bir Amerikalı ama İngiltere'de yaşıyor.

Ela é americana mas mora na Inglaterra.

Amerikalı yetkililer salak mı? İnanmıyor tabii ki

As autoridades americanas são idiotas? Claro que ele não acredita

Tony Amerikalı olmasına rağmen, o İngilizce konuşamıyor.

Embora o Tony seja americano, ele não fala inglês.

O bir Amerikalı değil ama bir İngilizdir.

Ele não é americano; é britânico.

Benjamin Franklin Amerikalı bir politikacı ve mucit.

Benjamin Franklin foi um político e inventor norte-americano.

Gittikçe daha fazla Amerikalı yurt dışına gidiyor.

Cada vez mais americanos viajam para o exterior.

Monica Sone, Japon asıllı Amerikalı bir yazardı.

Monica Sone era uma escritora nipo-americana.

Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.

Este romance foi escrito por um autor norte-americano.

Seni görmek isteyen Amerikalı bir kız var.

Está ali uma rapariga americana que te quer ver.

Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

Muitos americanos protestaram contra a compra do Alasca.

45 milyondan fazla Amerikalı fakirlik içinde yaşıyor.

Mais de 45 milhões de americanos vivem na pobreza.

Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.

Eu conheço uma garota americana que fala japonês muito bem.

Bir Amerikalı olarak, bu cümle bana doğal gelmiyor.

A frase soa afetada aos meus ouvidos de americano.

O bir Amerikalı değil ama o, Amerika'yı seviyor.

Ele não é norte-americano mas gosta dos Estados Unidos.

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

Além disso, oficiais americanos e europeus dizem que

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

E companhias deste tamanho empregam apenas 20 porcento dos trabalhadores Americanos.

Birçok Amerikalı eski hükümlü Meksika'da yeni bir hayat kuruyor.

Muitos ex-presidiários americanos começam vida nova no México.

Tom eve bu gidişinde Amerikalı olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.

A caminho de casa, Tom conheceu um homem que ele pensava ser americano.

The Marmara Otele 1 gün önce yerleşen Amerikalı, kimlikleri hiç belirlenemeyen kişilerce

O americano que se estabeleceu no Hotel Marmara 1 dia atrás, estava

Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.

O prefeito de Napoles desculpou-se com um turista americano que foi agredido por residentes locais logo após ser roubado.