Translation of "öğrenciler" in Spanish

Öğrenciler yettiştirdi

Estudiantes educados

Öğrenciler güldüler.

Los estudiantes se rieron.

Öğrenciler sınıfta.

Los estudiantes están en el salón.

Öğrenciler tatildeler.

Los estudiantes están de vacaciones.

Öğrenciler tembel.

Los estudiantes son flojos.

Öğrenciler sıkıldı.

Los estudiantes se aburren.

- Öğrenciler öğretmenlerine hayrandır.
- Öğrenciler öğretmenlerine hürmet eder.

Los estudiantes tienen a su maestro en gran estima.

Yayına katılan öğrenciler

estudiantes que participan en la transmisión

Öğrenciler kahkahalara boğuldular.

Los alumnos se echaron a reír.

Tüm öğrenciler Amerikalı.

Todos los estudiantes vienen de los Estados Unidos.

Öğrenciler sınıfta toplandı.

Los estudiantes se agruparon en la sala.

Öğrenciler hamleti oynadı.

Los estudiantes interpretaron Hamlet.

Tüm öğrenciler alkışladılar.

Todos los estudiantes aplaudieron.

Öğrenciler kahkahalara boğuldu.

Los alumnos se echaron a reír.

Öğrenciler okuldan hoşlanmıyorlar.

A los estudiantes no les gusta el colegio.

Öğrenciler okulda çalışırlar.

Los estudiantes estudian en la escuela.

Öğrenciler öğretmenlerini selamladı.

Los estudiantes se inclinaron ante su maestro.

Öğrenciler ondan hoşlanır.

A los estudiantes les gusta.

Bu öğrenciler Koreli.

- Esos estudiantes son coreanos.
- Estos estudiantes son coreanos.

Öğrenciler geri döndü.

Los estudiantes han vuelto.

Kütüphanede öğrenciler var.

Hay estudiantes en la biblioteca.

Diğer öğrenciler güldü.

Los demás estudiantes rieron.

Bütün öğrenciler mevcut.

Todos los estudiantes están presentes.

Onlar yetenekli öğrenciler.

Son estudiantes capaces.

Hoş geldiniz öğrenciler!

¡Bienvenidos, alumnos!

Tüm öğrenciler oradaydı.

- Todos los estudiantes estaban presentes.
- Todos los estudiantes estaban ahí.

- Tüm öğrenciler savaşa karşılardı.
- Bütün öğrenciler savaşa karşıydı.

- Todos los estudiantes estaban en contra de la guerra.
- Todos los estudiantes se oponían a la guerra.

Bütün öğrenciler eve gittiler.

Todos los estudiantes se han ido a casa.

Sadece öğrenciler kabul edilir.

Acceso solo permitido a estudiantes.

Öğrenciler onu başkan seçtiler.

Los estudiantes la eligieron como presidenta.

Öğrenciler birçok şiiri ezberledi.

- Los alumnos aprendieron muchos poemas de memoria.
- Los estudiantes se han aprendido muchos poemas de memoria.

Öğrenciler otoriteye karşı ayaklandılar.

Los estudiantes se levantaron contra la autoridad.

Öğrenciler geç kalmamaya çalışmalıdır.

Los estudiantes deberían intentar no llegar tarde.

Bütün öğrenciler İngilizce çalışırlar.

Todos los estudiantes estudian inglés.

Öğrenciler sırayla cevap verdi.

Los alumnos respondieron en orden.

O, öğrenciler arasında popülerdir.

- Él es popular entre los alumnos.
- Él tiene popularidad con los estudiantes.

Öğrenciler bu tuvaleti kullanmamalıdır.

Los estudiantes no pueden usar este baño.

Öğrenciler işi kendileri yaptılar.

Los estudiantes hicieron el trabajo por sí mismos.

Öğrenciler bugün okula gitmeyecek.

Hoy los estudiantes no van a la escuela.

Sınava hangi öğrenciler girecek?

¿Cuáles estudiantes van a tomar el examen?

Bütün öğrenciler mevcut değildi.

No todos los estudiantes estaban presentes.

öğretmen ve öğrenciler müzede.

La maestra y los alumnos están en el museo.

Bütün öğrenciler tatilleri severler.

A todos los estudiantes les gustan las vacaciones.

İyi öğrenciler çok çalışır.

Los buenos estudiantes estudian mucho.

Öğrenciler gelmezse, ders başlamaz.

Si los estudiantes no vienen, la lección no comienza.

Öğrenciler yararlı ifadeler öğreniyorlar.

Los alumnos aprenden las frases útiles.

Onlar orta düzeyde öğrenciler.

Ellos son estudiantes promedio.

Kitaplar öğrenciler tarafından götürüldü.

Los alumnos se llevaron los libros.

Öğrenciler öğretmenlerine itaat etmedi.

Los alumnos desobedecieron a su profesor.

Öğrenciler şu anda tatildeler.

Los estudiantes actualmente tienen vacaciones.

Bütün öğrenciler savaşa karşıydılar.

Todos los estudiantes estaban en contra de la guerra.

Bütün öğrenciler toplantıya katılmadı.

No todos los estudiantes asistieron a la reunión.

Öğrenciler üç gruba bölündü.

Los estudiantes se dividieron en tres grupos.

Öğrenciler kütüphanedeki kitaplardan yararlanmalıdırlar.

Los estudiantes deberían utilizar los libros de la biblioteca.

Bazı öğrenciler geride kaldı.

Algunos estudiantes se quedaron atrás.

- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- Bütün öğrenciler savaşa karşı protestoda bulundular.

Todos los estudiantes protestaron contra la guerra.

Avrupa ve Türkiye'den öğrenciler dâhil,

incluyendo estudiantes de Europa y Turquía,

Iyi öğrenciler notlarını takip eder,

buenos estudiantes llevan un registro de sus calificaciones,

öğrenciler oradan yazılıda soru sorabiliyor

los estudiantes pueden hacer preguntas por escrito desde allí

Öğrenciler dil ve kültürden bahsediyorlar.

Los estudiantes están hablando sobre el lenguaje y la cultura.

Bütün öğrenciler derhal konuşmaya başladı.

Todos los estudiantes empezaron a hablar a la vez.

Öğrenciler mutlu ama öğretmenler değil.

- Los estudiantes son felices, pero los profesores no lo son.
- Los estudiantes están felices, pero los profesores no.

Öğrenciler şimdi bir tatile giriyorlar.

Los estudiantes están en recreo ahora.

Öğrenciler İngilizcede iyi ilerleme yapıyorlar.

Los estudiantes están haciendo grandes progresos con el inglés.

Öğrenciler, ders süresince sessiz olmalıdır.

Los estudiantes deben guardar silencio durante la clase.

Tüm öğrenciler plana karşı değildir.

No todos los estudiantes están en contra del plan.

Bazı öğrenciler okula geç kaldılar.

Algunos de los estudiantes fueron tarde a la escuela.

Neredeyse tüm öğrenciler onu biliyor.

Casi todos los estudiantes lo saben.

Tenis öğrenciler arasında çok popülerdir.

El tenis es muy popular entre los estudiantes.

Tüm öğrenciler İngilizce öğrenimi görüyorlar.

Todos los estudiantes están estudiando inglés.

Öğretmenleri girdiğinde öğrenciler ayağa kalkar.

Los estudiantes se levantan cuando entra su profesor.

Öğrenciler öğretmeni duyamamış gibi davrandı.

Los alumnos fingieron que no podían oír al profesor.

O, öğrenciler arasında çok popülerdir.

Es muy popular entre los estudiantes.

Öğrenciler birbiri ardına sorular sordu.

Los estudiantes preguntaron cuestiones una tras otra.

Öğrenciler onun hayatını mutlu etti.

Los estudiantes alegraron su vida.

Bu kitap öğrenciler arasında popüler.

Este libro es muy popular entre los estudiantes.

Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.

Los estudiantes americanos se están quedando atrasados en matemáticas.

Neredeyse tüm öğrenciler İngilizceden hoşlanıyor.

A casi todos los alumnos les gusta el inglés.

Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.

Todos los estudiantes protestaron contra la guerra.

- Öğrenciler final sınavını çok kolay buldu.
- Öğrenciler için final sınavı çocuk oyuncağıydı.

A los estudiantes el examen final les pareció muy fácil.

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

También valoraron sus emociones

Öğrenciler yeni İngilizce öğretmenlerini çok seviyor.

Los alumnos adoran al nuevo profesor de inglés.

Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.

- Los estudiantes se han manifestado contra el nuevo gobierno.
- Los estudiantes se manifestaron contra el nuevo gobierno.

Öğrenciler bu İngilizce kurslarından birini alacak.

Los estudiantes tomarán uno de estos cursos de inglés.

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar.

Los estudiantes han estado protestando en contra de la decisión del gobierno.

Hemen hemen tüm öğrenciler söylentiye inandı.

Casi todos los estudiantes se creyeron el rumor.

Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.

Las instalaciones de nuestra escuela no son suficientes para los estudiantes extranjeros.

Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?

¿Pueden los estudiantes extranjeros unirse a este club?

Öğrenciler başkalarından yardım almadan işi yaptı.

Los estudiantes hicieron el trabajo sin ayuda de otros.

Öğrenciler onun derslerinde birçok soru sordular.

Los estudiantes hacían muchas preguntas en sus clases.

Bay Smith bütün öğrenciler tarafından sevilir.

El Señor Smith es del agrado de todos los alumnos.