Translation of "öğrenciler" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "öğrenciler" in a sentence and their polish translations:

Öğrenciler tatildeler.

Studenci są na wakacjach.

Öğrenciler tembel.

Uczniowie są leniwi.

Öğrenciler kahkahalara boğuldular.

Uczniowie wybuchnęli śmiechem.

Tüm öğrenciler alkışladılar.

Wszyscy studenci klaskali.

Öğrenciler kahkahalara boğuldu.

Studenci wybuchnęli śmiechem.

Öğrenciler ondan hoşlanır.

Studenci to lubią.

Bu öğrenciler Koreli.

Ci studenci są Koreańczykami.

- Öğrenciler sınıfa ikişerli girdi.
- Öğrenciler ikişer ikişer sınıfa girdi.

Uczniowie parami weszli do klasy.

Bütün öğrenciler eve gittiler.

Wszyscy uczniowie poszli do domu.

Öğrenciler o şakayı seviyordu.

Uczniom spodobał się ten żart.

Öğrenciler sınav öncesi huzursuzdu.

Uczniowie czuli się nieswojo przed egzaminem.

Bütün öğrenciler mevcut değildi.

Nie wszyscy studenci byli obecni.

Bütün öğrenciler tatilleri severler.

Wszyscy uczniowie lubią wakacje.

Öğrenciler öğretmenlerine itaat etmedi.

Uczniowie nie posłuchali swojego nauczyciela.

İyi öğrenciler çok çalışır.

Dobrzy studenci dużo się uczą.

Öğrenciler okulun önünde toplandılar.

Uczący się zebrali się przed szkołą.

Öğrenciler yaz tatilini sabırsızlıkla bekliyorlar.

Uczniowie z utęsknieniem wyczekują letnich wakacji.

Tenis öğrenciler arasında çok popülerdir.

Tenis jest bardzo popularny wśród studentów.

Öğrenciler öğretmeni duyamamış gibi davrandı.

Uczniowie udawali, że nie słyszą nauczyciela.

Öğrenciler okul festivali için hazırlanmakla meşguldü.

Uczniowie byli zajęci przygotowaniami do szkolnego festiwalu.

Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.

Studenci demonstrowali przeciw nowemu rządowi.

Öğrenciler boş zamanlarını iyi şekilde kullanmalılar.

Uczniowie powinni jak najlepiej wykorzystać swój czas wolny.

Bay Smith bütün öğrenciler tarafından sevilir.

Pan Smith jest lubiany przez wszystkich studentów.

Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?

Czy zagraniczni studenci mogą być w klubie?

Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.

Możliwości naszej szkoły są niewystarczające dla zagranicznych studentów.

Buradaki öğrenciler ders kitaplarını ücretsiz alırlar.

Tutejsi studenci otrzymują podręczniki za darmo.

Şu öğrenciler çok çalışırlar, değil mi?

Ciężko pracują ci uczniowie, prawda?

- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.

Ledwo wszedłem do klasy, jak dzieci zaczęły zadawać pytania.

Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.

Nauczyciel ma bardzo duży wpływ na swoich uczniów.

Bazı öğrenciler spor adına derslerini ihmal ederler.

Niektórzy uczniowie zaniedbali naukę na rzecz sportu.

En zeki öğrenciler bile aptalca hatalar yapabilir.

Nawet najzdolniejsi studenci mogą robić głupie błędy.

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

W Stanach uczniowie nie muszą siedzieć na ziemi.