Translation of "çiçek" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "çiçek" in a sentence and their portuguese translations:

Çiçek kırmızı.

A flor é vermelha.

Çiçek sarıdır.

A flor é amarela.

Çiçek güzel.

A flor é bonita.

Çiçek satarım.

- Eu vendo flores.
- Vendo flores.

- O çiçek satar.
- O, çiçek satar.

Ela vende flores.

- Mary'ye biraz çiçek vereceğim.
- Mary'ye çiçek vereceğim.

- Eu darei algumas flores para a Mary
- Darei algumas flores para a Mary

Yakında çiçek açacak.

A flor vai sair logo.

Birçok çiçek açtı.

Um monte de flores floresceram.

Bu çiçek güzel.

Esta flor é bonita.

Dokuz çiçek aldım.

Comprei nove flores.

O, çiçek satar.

Ela vende flores.

Mavi çiçek küçüktür.

A flor azul é pequena.

Açelyalar çiçek açıyor.

As azáleas estão florescendo.

Küçük çiçek beyaz.

A pequena flor é branca.

Mary çiçek topluyor.

Maria está colhendo flores.

Ağaç çiçek açıyor.

A árvore está florindo.

O çiçek nedir?

Que flor é essa?

O çiçek satar.

Ela vende flores.

Biz çiçek topluyoruz.

Estamos colhendo flores.

Bu çiçek mavi.

Esta flor é azul.

Ne güzel bir çiçek!

Que flor mais bela!

Bu çiçek güzel kokuyor.

Essa flor tem um cheiro gostoso.

Çiçek düzenlemeyi öğrenmek istiyorum.

Gostaria de aprender a fazer arranjos florais.

Elinde bir çiçek vardı.

Ela segurava na mão uma flor.

Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.

O passatempo dele é pintar quadros de flores.

Çiçek mi satın aldın?

Você comprou flores?

Ne görkemli bir çiçek!

Que flor linda!

Bebeğin annesine çiçek gönderdim.

Mandei flores para a mãe do bebê.

Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.

Nenhuma das flores é feita de plástico.

Tom bahçeye çiçek ekiyor.

Tom está plantando flores no jardim.

Teyzem bana çiçek verdi.

A minha tia me presenteou com flores.

Çiçek yaprakları rüzgarda uçuyor.

Pétalas voam ao vento.

Teyzem bana çiçek getirdi.

Minha tia me trouxe flores.

Bu güzel bir çiçek.

É uma flor linda.

Neden ona çiçek vermiyorsun?

Por que você não lhe dá algumas flores?

Kirazlar tamamen çiçek açtılar.

As cerejeiras estão em plena floração.

Herhangi bir çiçek istemez.

Ele não quer nenhum tipo de flor.

Tom bahçede çiçek topluyor.

Tom está no jardim, colhendo flores.

Bahçede çok çiçek var.

Há muitas flores no jardim.

Laleler yakında çiçek açacaklar.

As tulipas vão desabrochar em breve.

Niçin bir çiçek aldınız?

Por que você comprou uma flor?

Bu bir çiçek mi?

Isto é uma flor?

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

Vejo uma flor em cima da escrivaninha.

Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.

É bom ensinar aos pobres como cultivar flores.

Öyle güzel bir çiçek görmedim.

Nunca vi uma flor tão linda.

O, onun için çiçek topladı.

Ele colheu flores para ela.

Kaç tane çiçek satın alıyorsun?

Quantas flores você está comprando?

Ay! Ne güzel bir çiçek!

- Ah, que flor bela!
- Ah! Que flor bonita!

Bizim elma ağacı çiçek açıyor.

- Nossa macieira está florescendo.
- Nossa macieira está dando flores.

Mars'ta yetişen hiçbir çiçek yoktur.

Não há flores crescendo em Marte.

Mary'ye ilk kez çiçek gönderdim.

Esta é a primeira vez que eu mando flores para a Mary.

Bahçede bir sürü çiçek var.

Há muitas flores no jardim.

Ben adam ve çiçek görüyorum.

Eu vejo a pessoa e a flor.

O, elinde bir çiçek tutuyordu.

Ela segurou uma flor na mão.

Kaç tane kırmızı çiçek var?

Quantas flores vermelhas há?

Kaç tane sarı çiçek var?

Quantas flores amarelas há?

O kırmızı bir çiçek tutuyor.

Ela está segurando uma flor vermelha.

Ne güzel bir çiçek bu!

Que bonita é esta flor!

Bu çiçek bir gül türüdür.

Esta flor é um tipo de rosa.

Bahçede birçok kırmızı çiçek var.

Há muitas flores vermelhas no jardim.

O çiçek bana saldırmaya çalıştı.

Essa flor tentou me atacar.

Mary'nin elinde bir çiçek var.

Mary está com uma flor na mão.

Onun elinde bir çiçek var.

Ele tem uma flor na mão.

Bu çiçekler ilkbaharda çiçek açar.

Estas flores desabrocham na primavera.

Bu ağaçlar asla çiçek açmayacak.

Estas árvores nunca florescerão.

Bu ağaç asla çiçek açmayacak.

Esta árvore nunca florescerá.

Bu, bahçedeki en güzel çiçek.

Esta é a flor mais bela do jardim.

Bu çiçek güzel, değil mi?

Esta flor é bonita, não é?

Bu çiçek ondan daha güzeldir.

- Esta flor é mais bonita que aquela.
- Essa flor é mais bonita que aquela.

Bana bir buket çiçek sundu.

Ele me presenteou com um buquê de flores.

Bahçede çok çiçek var mı?

Há muitas flores no jardim?

Zenginlere satacak çiçek yetiştirirlerse geçinip giderler.

Então, se elas cultivarem flores para venderem aos ricos, safam-se bem.

Çok az sayıdaki çiçek meyveye dönüşür.

Poucas flores tornam-se frutos.

O bahçede her türde çiçek vardır.

Há todos os tipos de flores naquele jardim.

Ben çiçeklerin çiçek açıp açmadığını sordum.

Eu perguntei se as flores estavam florescendo.

Kız arkadaşım için çiçek almak zorundayım.

Tenho de comprar flores para a minha namorada.

O, bir sürü güzel çiçek topladı.

Ela colheu muitas flores bonitas.

Anneler Günü'nde anneme 19 çiçek verdim.

Dei à minha mãe 19 flores no Dia das Mães.

Güller bu yıl erken çiçek açıyor.

As rosas estão florescendo cedo este ano.

Eva için bir çiçek almayı unuttum.

Eu me esqueci de comprar uma flor para Eva.

Onlar bu mağazada çiçek satarlar mı?

- Vocês vendem flores nesta loja?
- Esta loja vende flores?

Tom bahçesinde bazı çiçek tohumları ekti.

Tom plantou algumas sementes de flores em seu jardim.

Tom Mary için bir çiçek aldı.

Tom comprou uma flor para Maria.

...pek çok kaktüs sadece gece çiçek açar.

... que muitos catos só abrem as suas flores à noite.

Bir çok ağaç meyve ve çiçek görebiliriz

podemos ver muitas árvores, frutas e flores

Bahçemizde yok denecek kadar az çiçek var.

Quase não há flores em nosso jardim.

Şeftali ağacı çiçek açtığı zaman çok güzeldir.

O pessegueiro é bonito quando floresce.

Vazodan bir çiçek aldı ve bana uzattı.

Ela pegou uma flor do vaso e me entregou.

Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.

As macieiras floresceram cedo este ano.

Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.

- Todas as cerejeiras no parque estão plenamente floridas.
- Todas as cerejeiras do parque estão em plena floração.

Tom bir buket çiçek taşıyarak odaya girdi.

Tom entrou no quarto carregando um buquê de flores.

Bu çiçekler diğerlerinden daha önce çiçek açar.

Essas flores desabrocham mais cedo do que outras.

Mary'ye en son ne zaman çiçek getirdin?

Quando foi a última vez que você trouxe flores para Maria?

O ikinci kez kız arkadaşına çiçek verdi.

Ele deu flores à namorada pela segunda vez.

Elinde koca bir buket plastik çiçek tutuyordu.

Ela segura nas mãos um grande buquê de flores artificiais.