Translation of "Içeriye" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Içeriye" in a sentence and their polish translations:

- İçeriye girmem gerekiyor.
- İçeriye girmeliyim.

Muszę iść.

İçeriye gel.

Wejdź do środka.

Biz içeriye geliyoruz.

Wchodzimy.

Tom gizlice içeriye baktı.

Tom zajrzał do środka.

- İçeriye git.
- İçeri gir.

- Wejdź do środka.
- Idź do środka.

- Hadi içeriye girelim.
- İçeri geçelim.

Wejdźmy do środka.

Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.

Proszę wpuścić trochę świeżego powietrza.

- Hoca içeriye girince konuşmayı kesin.
- Öğretmen içeri girince konuşmayı kesin.

Przestań rozmawiać gdy nauczyciel wchodzi.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.

Jest głęboka. To niezłe miejsce na rozbicie obozu.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena  bir yer değil.

Jest głęboka. To niezłe miejsce na rozbicie obozu.

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.

Chyba jest tu też inne wejście. Pewnie w ten sposób się tu dostał.

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan da içeriye muhtemelen böyle girdi.

Chyba jest tu też inne wejście. Pewnie w ten sposób się tu dostał.

- Polis seni içeriye atacak.
- Polis seni hapse koyacak.
- Polis seni hapishaneye koyacak.
- Polis seni hapse atacak.

Policja posadzi cię do wzięzienia.