Translation of "çıkmaktan" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "çıkmaktan" in a sentence and their polish translations:

O yurtdışına çıkmaktan korkuyor.

Boi się wyjeżdżać za granicę.

O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.

On lubi przejażdżki konne.

Yalnız başına yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Ona lubi samotne spacery.

Evde kalmak dışarı çıkmaktan daha iyidir.

Lepiej jest zostać w środku niż wychodzić na zewnątrz.

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

Większość młodych dorosłych lubi wychodzić wieczorami.

- Tom yürüyüş yapmayı sever.
- Tom yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Tom lubi chodzić na spacery.